top of page

Doç. Dr. Tuncay Dilci

 

Adres: Cumhuriyet Üniversitesi / Eğitim Fakültesi

E-mail: tuncaydilci@gmail.com

Tel: 0 ( 532 ) 734 52 38

Öz Geçmiş

 

 

 

 

Tuncay DİLCİ;  Kayseri ili Pınarbaşı ilçesinde doğmuştur. İlköğrenimini Pınarbaşı ilçesinde, Ortaokulu merkez Kadı Burhanettin ortaokulunda, akabinde merkez Kayseri lisesinden 1989 yılında mezun olmuştur. 1990 yılında girmiş olduğu lisans eğitimine sırasıyla Dicle Üniversitesi ve 19 Mayıs Üniversitesi Amasya Eğitim Fakültesi Sınıf öğretmenliğinden 1994 yılında mezun olmuştur.  Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda Şırnak/Cizre, Malatya/Doğanşehir İlçelerinde 9 yıl Beden Eğitimi  ve sınıf öğretmeni olarak çalışmıştır. 2001 yılında Fırat Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eğitim Yönetimi ve Teftişi Alanında Yüksek Lisans derecesini almıştır. 2003 yılında Gaziantep Üniversitesi Kilis Muallim Rıfat Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümünde öğretim görevlisi olarak çalışırken, 2007 yılında Kilis 7 Aralık Üniversitesinde devam etmiştir.  2009 yılında Fırat Üniversitesi sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Programları ve Öğretimi Ana Bilim Dalında Doktora derecesini almıştır. 2010 yılı ocak ayında Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Eğitim Programları ve Öğretimi Ana Bilim Dalı’nda Yrd. Doç. Dr. Unvanıyla çalışmaya başlamıştır. 2014 Yılı Mart ayında    Eğitim Bilimleri Temel Alanında Eğitim Programları Ve Öğretimi; “Çocuk Eğitimi” Alanında Doçent Unvanı almıştır. Halen aynı üniversitede öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.

 

 

Biography

 

Tuncay DİLCİ;  He was born in the province of Kayseri, Pınarbaşı district. He had finished his elementary school in county of Pınarbaşı. After that he had been studying in Kadı Burhanettin school for secondary school, subsequently he graduated from Kayseri High School in 1989. He started his university life in 1990 at Dicle University Faculty of Education and graduted in 1994. He had worked in primary schools as classroom teacher and gymnastic teacher for 9 years which are bound to Ministry of Education. He earned his master’s degree at the Social Sciences Institue of Fırat University at the field of  “Management and Inspection of Education” in 2001. While he was working as a lecturer at Gaziantep University Kilis Muallim Rıfat College of Education in 2003, he had continued to being a lecturer at Kilis 7 Aralık University. He earned his doctorate's degree in “Depertmant of Education Programs and Teaching” after studying in the Fırat University in 2009. In the January of 2010 he had started to work as assistant professor  in Cumhuriyet University, Faculty of Education, Department of Educational Sciences, Main Department of Education Programs and Teaching,. In the March of 2014 he earned his associate professor’s title in the field of Education Programs and Teaching “Education of Child”. He is still on duty as faculty member in Cumhuriyet University.

2010 - present

2010 - present

BİLİMSEL ÇALIŞMALAR VE YAYINLARI

 

 

3.1. Tezler

3.1.1.   Yüksek Lisans Tezi 

 

Eğitim Yönetimi ve Teftişi ABD’lı

 

3.1.2.   Doktora Tezi

 

 

"Eğitim Bilimleri Alanında Yürütülen Lisansüstü Eğitiminin Öğrenci ve Öğretim Elemanları Görüşlerine Dayalı Olarak Durumunun Değerlendirilmesi” 

Fırat Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü 2009

 (Tez Danışmanı: Prof.dr. Mehmet GÜROL)

 

 

 

 

KİTAPLAR:

Gelişim Psikolojisi (2014) İdeal Kültür Yayıncılık İstanbul

Öğrenme Psikolojisi (2014)  İdeal Kültür Yayıncılık İstanbul

Aile İçi Yaşamın Çocuk Resimlerindeki İzi(2014)  İdeal Kültür Yayıncılık İstanbul

Çocuklarımızın Karakterini İnşa Ederken(2014)  Sertan Yayınları İstanbul

 

ULUSLARARASI DERGİLERDE

 

⦁ T. GÜR, S. YILDIRIM and T. DİLCİ  “A Discourse Analysis of Preservice Teachers’ Beliefs about Globalization”, (Middle-East Journal of Scientific Research 13 (3): 296-302, 2013 ISSN 1990-9233, 2013, 

 

 Abstract: Globalization has been one of the most popular phenomenon of recent times and it is discussed by various media, people and researchers in a wide variety of contexts. Globalization originating from increasing interaction between countries, communities and people, have altered the lives of people, their thoughts, perspectives and beliefs. This study aims to explore the beliefs and ideas of university students about

globalization. Six students studying at the Faculty of Education at Agri Ibrahim Cecen University were chosen as a study group Students’ reflections about globalization and semi-structured interviews were used as data collection tools in the study. Interviews and reflections were recorded for analysis. The data were analysed through discourse analysis technique. According to the results of the study, students mostly had a negative

attitude towards globalization because of side effects of globalization. In other words, they have focused on the disadvantages of it for themselves and their country. They were aware of the power of globalization and the developments in the new world, but they were expecting respect for their cultural characteristics.

 

Key words: Globalization Discourse Analysis Beliefs Preservice Teachers

 

⦁ T. DİLCİ,T.GÜR “The Reflectıon Of Famıly Lıfe On Chıldren Drawıngs”, International Journal of Arts and Commerce ISSN 1929-7106-2013 ⦁ www.ijac.org.uk

 

Bu çalışmayla aile içi yaşamın çocuk resimlerine yansımaları incelenmiştir. Deneysel yöntemin kullanıldığı çalışmada; çalışmanın güvenirliğinin sağlanmasında aileler ve ilgili öğretmenlerin yanı sıra alan uzmanlarından da yararlanılmıştır. Bu yönüyle çalışma eğitsel ortama katkı sağlar niteliktedir.

 

⦁ Dilci, T. & Köksal, O. (2012). "Problems that the Classroom Teachers Face who Work at the Joined Classroom in the Context of Educatıonal Process", Jazykovedné, literárnovedné a didaktické kolokvium, Slovakia, 13-29 pp. 

 

 Bu çalışmada aday, sınıf öğretmenlerinin çalışma ortamlarında yüz yüze kalmış oldukları problemler ve bunlarla başa çıkma stratejilerini irdelemiştir. Bu yönüyle çalışma eğitimsel ortamlardaki pratiklere katkı sağlamaktadır. 

 

 

⦁ B, AKPINAR. DİLCİ,T., "Eğitim Programı Perspektifinden Okulda Şiddet", Eurasian Journal of Educational Research, 29, pp, / (ISI) , 1-11 pp., 2007

 

Bu çalışması, toplumsal bir sorun olan şiddet olgusuna dönük olmasıyla dikkat çekicidir. Mevcut sistem içerisinde var olan sorunların en başında gelen ve gençlerin sıklıkla maruz kaldıkları şidete ilişkin nedenleri, eğitim programı perspektifinden ele alması eğitim bilimleri dünyasına ayrı bir katkı sunmaktadır.

 

⦁ T. DİLCİ T. Gür “Sınıf Öğretmenliği Öğrencilerinin Profesyonel Kimliklerinin Söylem Çözümlemesi Yöntemi İle İncelenmesi”, Dergi Karadeniz 16.sayı 2014

 

Bu nitel çalışmada üniversite son sınıfta okuyan sınıf öğretmenliği programı öğrencilerinin profesyonel öğretmen kimliği geliştirme süreçleri ve bu kimliğin başlıca özellikleri incelenmiştir. Çalışma Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Eğitim Fakültesinde yapılmıştır. Çalışmada öğrencilerin lider-örnek, idealist- adanmış, profesyonel ve demokrat öğretmen kimliklerini benimsedikleri görülmüştür. Çalışma bu yönüyle ilginçtir.

 

⦁ T. DİLCİ, T.Gür “Tekerlemelerin Eğitim-Öğretim Sürecinde Kullanımına Yönelik İlköğretim Öğrencilerinin Görüşleri Sivas İli Örneği”, (Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 7/4, Fall 2012,

 

Söz varlığımızın önemli araçlarından olan tekerlemeler eğitimsel ortamdaki varlığına ilişkin farkındalık yaratma amacıyla yapılmıştır. Öğrencilerin çoğunluğu tekerlemelerin eğitim- öğretim sürecinde kullanımına yönelik olumlu görüş bildirmişlerdir. Araştırma bulgularına dayanarak, tekerleme kültürünün eğitimsel ortama kazandırılması ile ilgili projeler yapılması, eğitim programındaki ders içeriklerinin tekerlemelerle ilişkilendirilerek işlenmesi gibi öneriler sıralanmıştır. Çalışma alana katkı sağlamaktadır.

 

⦁ T. DİLCİ T. Babacan “Çoklu Zeka Ölçeği'nin Türkçeye Uyarlama Çalışmaları”, (e-Journal of New World Sciences Academy, Volume: 7, Number: 3, Article Number: 1C0557, Jully 2012 

Bu araştırmanın amacı, McClellan ve Conti (2008) tarafından geliştirilen Multiple Intelligence Survey'i (Çoklu Zekâ Ölçeği) Türkçeye uyarlamak ve ölçeğin geçerlik ve güvenirlik analizlerini yapmaktır. Araştırmaya 2011-2012 eğitim-öğretim yılında Cumhuriyet Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliğinde öğrenim gören 300 öğrenci katılmıştır. Çalışma sonucunda, Gardner'ın dokuzuncu zekâ alanını da kapsayan küçük yaş gruplarına uygun ölçme araçlarının geliştirilmesi önerilmektedir. Bu yönüyle çalışma bir uyarlama çalışması olup alanda kullanılacak bir gelişme içermektedir. Bu çalışma son günlerin popüler bir kuramı olan çoklu zekâya ilişkin bir ölçme aracına dönük olması nedeniyle manidar bulunmuştur.

 

⦁ T. DİLCİ “Prospectıve Class Teachers’ Competency In Desıgnıng Instructıonal Medıum As A Part Of A Learnıng Sıtuatıon”, (Internatıonal Journal Of Academıc Research, Vol. 4. No. 2,  March, 2012,

 

 

 

ABSTRACT

It has been aimed in this study to determine the prospective teachers’ ideas about their competency indesigning instructional medium as a part of a learning situation. In this study which was carried out according tosurvey model, ‘competency in designing instructional medium as a part of a learning situation’ data collection system was applied to the sample group. The Research Population consists of the students taking education in 2010-2011 academic year in Classroom Teaching Departments of both Marmara University, Atatürk Faculty of Education, and that of Cumhuriyet University’s Faculty of Education. Data collection tool was applied to 160 prospective teachers. In the statistical analysis of the data gathered by the study, Percentage, Frequency, Arithmetic mean and T-Test were used. It has been seen through the outcomes of the research that male prospective teachers feel themselves more efficient in class management than the female ones. In terms of managerial competency, the prospective teachers of Marmara University are more sufficient than those of Cumhuriyet University. Besides, a statistically important difference according to the sex variables in managerial competency wasn’t observed.

 

Key words: Prospective Class Teachers, Learning Situation, Education, educational process, Quality of Teachers

 

⦁ T. DİLCİ, A. Arseven, B. Yıldırım “Effects Of Regular Musıcal Lıfe On Socıal Adaptatıon Skıll Of 4th Graders: An Empırıcal Study”, ( Internatıonal Journal Of Academıc Research, Vol. 5. No. 2. March, 2013,

 

ABSTRACT

As social beings, human beings are to establish communication with other animate or inanimate beings around them in every stage of their lives. This case gains a new dimension in terms of contact human beings, who are social, cultural, and psychological being, establish with other people. The mood of the individual in his/her inner world influence communication patterns and the instruments that the individual is exposed as a part of his character building process influence his/her life style in general and social adaptation in particular. Following form these statements, this study was carried out to determine whether music, which is one of the instruments in individuals’ life, affects social adaptation level of 4th year primary school students, and if so, to what extent music has an influence on social adaptation. Twenty two students, who attended Gazi Primary School in Zara, divided into two groups as the experimental and the control groups and primary school adapted version of Walker- Mcconnell social competence and school adjustment scale was administrated. After that, the experimental group were regularly made to listen to any kind of music they liked live for four weeks. The control group had no sound introduced. At the end of the 4 week period, Walker-McConnell Scale of Social Competence and School Adjustment re-administrated to two groups with an aim to reveal whether there is a significant difference in the level of social adaptation between the two groups. Compared to the findings at the end of the research, it was found that the average scores of the students who listened to music regularly were significantly higher than the control group (F= 28,90, p<0.05). Based on the results, families and teachers were suggested to attach more importance to music education, use music as a part of life and provide students with chances to listen to music in free times after instruction.

 

Keywords: Musical life, social adaptation, childhood, primary school students.

 

 

⦁ Köksal, O., DİLCİ T. & Koç, M. (2013). "Çocuklarda Görülen Sosyal Problemlerin Akademik Başarıya Etkisi Üzerine Öğretmen Görüşlerinin İncelenmesi.", Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic , 873-883 pp., 2013 , DOI: http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.5440. 

 

ÖZET 

Nitel araştırma biçiminde desenlenen bu çalışma ile ilkokul öğretmenlerinin öğrencilerde görülen sosyal problemlerin akademik başarıya etkisine ilişkin görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın verileri, 2012-2013 eğitim öğretim yılı bahar yarıyılında, Sivas ili Suşehri ilçe sınırları içerisinde yer alan farklı eğitim kurumlarında çalışmakta olan 25 öğretmenle yapılan yarı yapılandırılmış görüşmelerden elde edilmiş, elde edilen veriler betimsel ve içerik analiz yöntemleriyle irdelenmiştir. Elde edilen bulgulara göre öğretmenler sosyallik kavramını iletişim ve arkadaşlık ilişkileri ile ifade etmiştir. Sosyal problem yaşayan öğrencilerin akademik başarısının daha düşük olduğunu belirten öğretmenler, bu öğrencilerin derslere ilgilerinin düşük seviyede olduğunu ve motivasyon sorunu yaşadıklarını belirtmişleridir. Ailenin, sosyal beceri gelişiminin önemli bir parçası olduğunu vurgulamış ve bu konuda ailelerin bilinçlendirilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir. Ayrıca sosyal problemlerin kız öğrencilerde daha çok görüldüğünü belirtmişlerdir. Sosyal becerileri geliştirmek için öğrencilere sosyal paylaşımlarda bulunabilecekleri ortamlar yaratılması, öğrencilerin kendilerini ifade etmelerine olanak sağlanması gerektiğini vurgulamışlardır. Geleceğin sağlıklı toplumunu oluşturacak çocukların, sosyal beceriler ve olumlu karakter özellikleri kazanmaları gerekmektedir. İlkokul dönemi çocukların bu özellikleri kazanmaya en açık olduğu dönemdir. Bu dönemde öğretmenler çocukların model aldıkları en önemli figür haline gelirler. Bu nedenle öğrencilerde sosyal becerilerin geliştirilmesi, pekiştirilmesi ve bu becerilerin değişik ortamlarda uygulanmasının gerektiğinin vurgulandığı bu çalışmada öğrencilerde sosyal becerilerin geliştirilmesi konusunda öğretmenlere bazı tavsiyelerde de bulunulmuştur. 

Anahtar Kelimeler: sosyal gelişim, akademik başarı, sosyal problemler

 

 

⦁ Köksal, O., DİLCİ T. & Gür, T. (2012) The Views of Primary School Teachers about the Application Period of Science and Technology Lesson for Fourth and Fifth Grades in the Perspective of Primary School Program, International Journal of Arts & Sciences (IJAS) Conference, 377-387 pp., Viena- Avusturya, Nisan-2012.

 

Bu çalışmasında 4.ve 5. Sınıflarda fen ve teknoloji derslerinin öğretilmesinde yeni programın ne şekilde uygulandığına ilişkin uygulayıcıların görüşlerini belirlemeye çalışmıştır. Çalışma alana katkı sağlar niteliktedir.

 

⦁ DİLCİ T., Köksal, O. & Sayın, G. U. (2012). "The Views of Primary School Students on Use of Riddles in the Process of Education and Training", Middle East Journal of Scientific Research (ISI), 23-30 pp., 2012 , DOI: 10.5829/idosi.mejsr.2012.12.1.1629.

 

Bilmecelerin eğitimde kullanımına ilişkin durum belirleme çalışması olarak görülen bu çalışmayla aday, bilmecelerin gerek aile ortamında gerekse dersiçi öğretimsel sürecin bir parçası olarak önemi üzerine dikkat çekilmiştir. Alana önemli katkı sağlamaktadır.

 

⦁ Köksal, O., Sünbül, A. M. & Dilci, T. (2012). "“The Views of Primary School Teachers on the Practicibality of The 5. Grade Mathematics Class Curriculum While Teaching, Lessons”", Jazykovedné, literárnovedné a didaktické kolokvium. Slovakia , 160-179 pp

 

Bu çalışmada ilkokul matematik öğretiminde öğretmenlerin yeni matematik programını uygulama biçimlerini ve yeni yaklaşımları alana ne derece uygulayabildikleri incelenmiştir. Çalışma bu yönüyle alana katkı sağlar niteliktedir.

 

⦁ T.Gür, T.Dilci, A.Arseven “Geleneksel Yaklaşımdan Yapılandırmacı Yaklaşıma Geçişte Öğretmen Adaylarının Görüş Ve Değerlendirmeleri; Bir Söylem Analizi”, Source: KaradenizBlackseaChornoye More (KaradenizBlackseaЧерное море), issue: 18 / 2013, pages: 123135, on www.ceeol.com

Bu nitel çalışmada Türkçe Eğitimi ve Sınıf Öğretmenliği Programlarında eğitim alan öğretmen adayı öğrencilerin yapılandırmacı yaklaşımla ilgili olarak aldıkları eğitim ve yeterliklerine ilişkin görüş ve değerlendirmelerinin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Bu araştırmanın çalışma grubunu Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi son sınıfta okuyan ve rastgele seçilen 10 Türkçe Öğretmenliği 14 Sınıf Öğretmenliği Programı öğrencisi oluşturmaktadır. Çalışma grubundaki öğrencilerin yazdıkları, yapılandırmacılık yaklaşımı, eğitimleri ve bilgilerinin değerlendirmelerini içeren yazılar, öğrencilerin doldurduğu -bağlamın belirlendiği- bilgi formları eşliğinde söylem çözümlemesi yöntemi ile incelenmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre öğretmen adayları kendilerini kuramsal bilgi açısından yeterli ama uygulama yönünden yetersiz

bulmuşlardır. Öğrenciler bu yetersizliklerini yeterince yapılandırmacı yaklaşıma uygun uygulama ile eğitim almamalarından kaynaklandığını belirtmişlerdir.Daha fazla uygulama dersi, derslerin yapılandırmacılığa uygun olarak verilmesi, daha fazla  yazılı, görsel ve uygulama içeren kaynakların kullanımı öneriler arasında yer almaktadır.

Anahtar kelimeler: Öğretmen adayları, inançlar, söylem çözümlemesi, yapılandırmacılık, geleneksel yaklaşım

 

 

THE OPINIONS OF PRESERVICE TEACHERS IN TRANSITION FROM

TRADITIONAL APPROACH TO CONSTRUCTIVISM: A DISCOURSE ANALYSIS

 

Abstract

 

In this qualitative study, it is aimed to describe preservice teachers’ ideas and assesments

about their konwledge and education related to constructivism. The study group of the study was formed 24 students taking education in Cumhuriyet University Educational Faculty. These senior students were getting their education in the program of Turkish Teaching (10 students) and Elementary Education (14students).Reflections written by the students in the study group, related to constructivism, their education and assessment of themselves and information forms to determine the context were analyzed by the method of discourse analysis. According to the results of the study pre-service teachers found themselves are adequate in terms of theoretical knowledge but are lacking in practical knowledge.Students believe that deficiency originates from lack of education including enough training with constructivist application. More practical course, giving courses in line with constructivism, the more written, visual, and more usage of resources involving the approach are proposed.

Keywords: Preservice teachers, beliefs, discourse analysis, constructivism, traditional

 

⦁ T.Dilci “The views of the primary school  teachers on Turkish thematic webpages and the usage in the educational environment”, (Energy Education Science and Technology Part B: Social and Educational Studies  2012 Volume (issue) 4(4): 2129-2140, October,2011,  )

 

Bu çalışma ile ilkokul öğretmenlerinin Türkçe içerikli web sitelerinin eğitimde kullanımına dönük uygulamaları ele alınmıştır. Bu çalaşmaya göre Türkçe içerikli sitelerde aram yapmanın zorluğu ve eğitimde pratik kullanımına ilişkin olumsuz görüşler ve öneriler sıralanmıştır. Çalışma bilime ve eğitime katkı sağlar niteliktedir.

 

T.DİLCİ,O.KÖKSAL, "Problems That The Classroom Teachers Face Who Work At The Joıned Classroom In The Context Of Educatıonal Process", Jazykovedne, Lıterärnovedne A Zbornik Vedeckych Prac A Vedeckych , 13-30 pp., október 2012, 

 

Abstract

The attempt to reach the speed of the world changing and developing in education continues intensely. It is known that science and technology lesson for 4th and 5th grade which is managed under the guide of primary school teachers repesenting the changing society in this context into consideration, in the rotate of main philosopy, the course of new programme of primary school

related with the application period of Science and Technology lesson is attempted to describe. The questionnaire developed for this purpose is consuted to the views of primary school teachers who is

officiating in Sivas, a city in Turkey, and education 61 students of 4th and 5th grade. According to this study in the research model their views reflected to 12-article questionnaire orientated to application are interpreted by using frekans and the values of percentage distribution. According to the research data, although the half of teachers adopt view related to that Science and Technology lesson leads students to search much more and that used concepts are efficient and that activities in lesson books affects students’ self-confidence positively, predominant views about that time adequacy is problematic for application and that application does not consist of suitable contents for real life are reflected in research, enrichment of lesson contents, the appropriateness of table and book for students’ improvement levl and revision of existing programme for acquisition and same suggestions are ranged.

Key words: Primary School Teachers, Technology, School Programme

 

 

ULUSAL DERGİLERDE

 

 

 1. Köksal, O., Dilci, T. & Yolcubal, D. (2013). Algılanan Anne Tutumlarının Kız Çocuklarının Kariyer Beklentisine Etkisi Üzerine Öğretmen Görüşlerinin İncelenmesi, Ekev Akademi Dergisi Sosyal Bilimler ve Eğitim Bilimleri, 421-434 pp., 2013. 

 

 Nitel araştırma biçiminde desenlenen bu çalışma ile algılanan anne tutumunun kız çocuklarının kariyer beklentisine etkisini incelemek amaçlanmıştır. Araştırmanın verileri, 2012-2013 eğitim öğretim yılı bahar yarıyılında, Sivas İli merkezinde bulunan Sivas Anadolu Lisesinde okuyan 15 kız öğrenciye ve Cumhuriyet Üniversitesinde öğrenim gören 15 1.sınıf öğrencisine yapılandırılmış yönteme göre hazırlanmış sorular uygulanmış ve daha sonrada söylev çözümlemesi tekniği kullanılarak içerik analizi yapılmıştır Elde edilen bulgulara göre; kız çocuklarının annelerinin kendilerine destek verme durumuna göre beklentileri artmakta veya azalmaktadır. Yine elde edilen bulgular, annelerin çocuklarından fazlasıyla olgun ve sorumlu davranışlar beklediklerini ortaya koymuştur. Çalışmada annelerin büyük bir kısmının çocukları ile ilgili karar verirken çocuklarının fikirlerini önemsedikleri ve annelerin çocuklarının kendileri ile ilgili karar almalarına izin verdikleri sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca annelerin büyük bir çoğunluğunun çocuklarına yeterince özgürlük tanıdıkları, çocuklarını akademik olarak destekledikleri ve çocukların da annelerinin kendilerini destekleyeceklerine inandıkları sonucuna varılmıştır. Algılanan anne tutumlarının kız çocuklarının kariyer beklentisine etkisi konusunda ulaşılabilir bir literatür bulunamamasından dolayı bu çalışmanın literatüre katkı yaparak konuyla ilgilenen annelere faydalı olacağı ve yeni çalışmalara yön vereceği düşünülmektedir. Çalışma alana katkı sağlamaktadır.

 

 

 “4. ve 5. Sınıflarda Görev Yapan Sınıf Öğretmenlerinin Üstbilişsel Farkındalık Düzeylerinin Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi”, (SDU Faculty of Arts and Sciences, No:27 pp.247-26, December 2012,  T. Dilci, S. Kaya)

 

Bu araştırmanın konusu ilköğretim okullarında görev yapan 4. ve 5. okutan sınıf öğretmenlerinin üstbilişsel farkındalık düzeylerinin yaş, cinsiyet, medeni durum, kıdem, mezuniyet durumu, mezun olunan okul değişkenlerine göre karşılaştırılarak incelenmesidir. Araştırmanın bulgularına göre sınıf öğretmenlerinin üstbilişsel farkındalık düzeyleri cinsiyet bağlamında bayan öğretmenlerin üstbilişsel farkındalıklarının (x=211.74) , erkek öğretmenlerden (x=209.35)  daha yüksek olduğu görülürken; medeni durum ve diğer değişkenlere ilişkin (P>,05) anlamlı farklılık görülmemiştir. Araştırma verilerine dayanarak sınıf öğretmenlerinin üstbilişsel farkındalıklarına ilişkin bilgi ve kazanımlarının artırılması amacıyla hizmet içi kurslar düzenlenmesi gibi öneriler sıralanmıştır. Bu nedenle çalışma bilimsel anlamda alana katkı sağlamaktadır.

 

 

 T. Dilci, T. Babacan “The Correlation between Multiple Intelligences and Metacognitive Reading Strategies of Primary School Teacher Candidates”, (Inonu Unıversıty Journal Of The Faculty Of Educatıon, December 2011, Special Issue/Volume 12, Issue  3, pp. 47-6,

 

Çalışmada öğretmen adaylarının üst düzey okuma stratejileriyle matematiksel akıl yürütme becerileri arasında nasıl bir ilişki vardır sorusunu cevaplandırmıştır. Bu yönüyle çalışma eğitim bilimleri alanına katkı sağlar niteliktedir.

 

 

 T.DİLCİ, H.YILDIZ “Öğretmen Adaylarının Mesleki Yeterliklerine İlişkin İnançları” Gaziosmanpaşa üniversitesi sosyal bilimler dergisi 2011

 

Araştırmadan elde edilen verilere göre; öğretmen adaylarının mesleki yeterlik algılarının cinsiyetlerine, üniversitelerine ve öğretim türüne göre farklılaşmadığı; bunun yanında öğretmen adaylarının bölümlerine göre anlamlı farklılık gösterdiği anlaşılmıştır. Bu farklılığın Sınıf Öğretmenliği ile Türkçe ve Sosyal Bilgiler Öğretmenliği arasında, Sınıf Öğretmenliği lehine olduğu görülmektedir. Bulgular ilgili literatür ışığında tartışılmıştır. Adayın bu çalışması ilgili alana katkı sağlar niteliktedir.

 

 

 T. Dilci, G. Dervişoğlu Kalkan) “Sınıf Öğretmenliği Adaylarının Kendi Sınıf Öğretmenlerinin Yeterliliklerini Değerlendirmeleri”, (Gaziantep University Journal of Social Sciences (http://jss.gantep.edu.tr) 2012 11(4):1331-1357 ) ISSN: 1303-0094, 

 

Elde edilen verilerin analizinde; sınıf öğretmenliği adaylarının kendi sınıf öğretmenlerini değerlendirmeleri, değişkenler dikkate alınmadan aritmetik ortalama ve standart sapma ile yorumlanmıştır. Buna göre puanların normal dağılım gösterdiği görülürken, katılımcılar kendi öğretmenleriyle kurmuş oldukları ilişkilerin şekli ve düzeyine göre öğretmenlerinin şu anki hayatlarında etkili olduğunu ifade etmişlerdir. Çalışma bu yönüyle eğitime ve eğitimcilere katkı sağlamaktadır.

 

⦁ , T. Gür, T. Dilci, İ. Coşkun “Söylem Çözümlemesi Bağlamında Öğretmen Adaylarının Öğretmenin Toplumdaki Rollerine İlişkin Metafor Algıları”,(Gaziosmanpaşa Bilimsel Araştırma Dergisi, ISSN: 2146-8168                                                                 Sayı:2, Yıl: 2013, Sayfa: 91-106)

Bu çalışmada öğretmen adaylarının görüşlerine göre öğretmenin toplum içindeki rollerini betimlemek amaçlanmıştır. Çalışmanın sonuçlarına göre, öğretmenlerin en önemli toplumsal rolleri olarak toplumun kültür ve değerlerini öğrencilere aktarmadaki sosyalleştirici; toplumu daha ileriye ve iyiye götürmedeki öncü; bilgi ve tecrübe aktarmadaki öğretici; hata ve problem durumlarındaki mücadeleci ve onarıcı –aynı zamanda- çözümcü rolleri öğrencilerin ürettikleri söylem ve geliştirdikleri metaforların çözümlenmesi ile ortaya çıkmıştır.  Bu bağlamda öğretmenleri yetiştiren kurumların yukarıda sözü edilen metaforlar bileşeninde programlarını yeniden gözden geçirmeleri, hizmet içi eğitimler yoluyla daha aktif ve dinamik öğretmen profili oluşturma ve toplumun ve çağın değişen şartlarına uygun olarak yetiştirilmeleri gerektiği gibi öneriler sıralanmıştır. Çalışma alana katkı sağlamaktadır.

 

⦁ T.Dilci “Sınıf Öğretmenlerinin Öğrenme Ve Öğretme Sürecine İlişkin Yeterlilik Algıları”, Tokat Gaziosman Paşa Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi 2011

 

Bu çalışma araştırmacının kendisi tarafından geliştirilen on bir alt boyuttan oluşan pedagojik yeterlilik ölçme aracı kullanılmıştır. Araştırma sonucuna göre; bayan ve erkek, öğretmenlerin ders içi sınıf yönetimi konusunda aralarında anlamlı farklılık olduğu görülürken, kıdem yılına göre mesleki yeterlilik boyutları arasında anlamlı fark görülmezken aritmetik ortalama değerinin kısmen yeterliyim sınırına yakın olması manidardır. Diğer yandan erkek öğretmenlerin kendilerini bayanlara göre daha yeterli hissettikleri araştırmaya yansımıştır. Bu sonuçlara dayalı olarak sınıf öğretmenlerinin hizmet içi yolu ile öğrenme ve öğretme sürecine ilişkin mesleki yeterliliklerinin artırılması gibi öneriler sıralanmıştır.

 

⦁ T.Dilci, M.Gürol “Öğretim Üyeleri Bakış Açısıyla Lisansüstü Eğitimin Yaşam Alanına Yansımaları (Eğitim Bilimleri Örneklemi)”( Kastamonu Eğitim Dergisi, Cilt:20 No:3  1073-1090, Eylül 2012, 

 

 

Lisansüstü eğitim faaliyetlerinin uzun süreli ve meşakkatli bir uğraş olduğu bilinen bir gerçektir. Araştırmaya yansıyan sonuçlara göre öğretim üyelerinin geç denecek yaşta evlendikleri, başta ekonomik olmak üzere özel hayatlarının olumsuz etkilendiği, lisansüstü eğitimin sonucunda kısmen de olsa psikolojik sağlıklarının bozulduğu gibi sonuçlara ulaşılırken, lisansüstü eğitimde alınacak önlemlerle geleceğin öğretim üyelerinin özel hayatına dönük daha olumlu yansımaların gerçekleşmesi gibi öneriler sıralanmıştır.

 

⦁ T. Dilci, T. Babacan “İlköğretim 5. Sınıf Programının Öğrencilerin Yansıtıcı Düşünme Becerilerini Geliştirmesine İlişkin Sınıf Öğretmenleri Görüşleri”, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi ⦁ Vol 36, No 1 (2012)

 

Araştırma, ilköğretim 5. sınıf programının öğrencilerin yansıtıcı düşünmelerini geliştirmedeki etkisine yönelik sınıf öğretmenlerinin görüşlerini ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Genel çerçevede, öğretmenlerin 5. sınıf programının yansıtıcı düşünme becerilerini geliştirmediğini düşündükleri sonucuna ulaşılmaktadır. Araştırma sonuçlarının dikkate alınarak programın yansıtıcı düşünme becerilerini geliştirmesinin sağlanması ve yaşanan aksaklıkların giderilmesi önerilmektedir. Bu yönüyle çalışma bilime katkı sağlamaktadır.

 

 

⦁ T. Dilci “Türkiyede Eğitim Bilimleri Alanında Yürütülen Lisansüstü Eğitime Ulusal Yeterlilikler Çerçevesinde Bakış”, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi ⦁ Vol 35, No 2 (2011)

 Araştırmanın Sonucu öğrencilerin önemli bir kısmı yetersiz bulunurken, öğrencilerin iletişim becerisine ilişkin yetersizliği olduğu öğretim üyelerinin bir kısmı tarafından dile getirilirken genel anlamda mesleki yetersizliğin olduğu vurgulanmıştır.

 

⦁ T. Dilci, G.Dervişoğlu Kalkan “The Problems That Prımary School Teachers’ Encounter In The Fırst Fıve Years In Theır Professıons” , (Çukurova University Faculty of Education Journal Vol:42 Issue:1 Page:127-140, Fabruary, 2013,)

  

Bu çalışmayla, özellikle köy okullarında görev yapan ve mesleğinin ilk beş yılında problem yaşayanların, nasıl ve ne şekilde problem yaşadıkları, bunların üsteinden nasıl geldikleri araştırılmıştır. Çalışma sonucu özellikle eğitim fakültelerine yönelik öneriler manidardır.

 

 

⦁ C. T. Uğurlu, T. Dilci “Sınıf Öğretmenlerinin Öğrenen Sınıf Özelliklerine İlişkin Görüşleri”, Trakya üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi 2011

Öğrenen örgütler, örgütlerde sürekli öğrenmeyi amaçlamaktadırlar. Bu çalışmayla aday, sınıflarda öğrenmenin niteliği ve bunun diğer ortamlarla bütünleşmesine ilişkin bulgular üzerinde durulmuştur. Araştırma sonucunda sınıf öğretmenlerinin öğrenen sınıf özelliklerine ilişkin gereklilik düzeyindeki görüşlerinin uygulama düzeyinden düşük olduğu; ancak hem gereklilik hem de uygulama düzeyinde öğrenen örgüt özelliklerine ilişikin görüşlerinin yüksek olduğu ve uygulamada öğrenen sınıf olma yolunda öğretmenlerinin çabalarının yüksek olduğu bulgularına ulaşılmıştır.

 

⦁ T. Dilci “Şehirleşme, Teknoloji Ve Kültür Üçgeninde Çocuk Gelişimi”, (Akademi Günlüğü Toplumsal Araştırma Dergisi Cilt: 1 Sayı: 1 Güz 2005, 121-133 ss.,)

 

Bu çalışmayla: Eğitim faktörünün öneminin her geçen gün arttığı global yarış sürecinde; çocukların bilişisel, duyuşsal ve devinsel gelişimin raslantı eseri olamayacağı gerçeğinden haraketle: şehirleşme, teknoloji ve kültür üçgeninde nasıl gerçekleştiği yönünde düşünceler paylaşılaşılmıştır

 

15-T. DİLCİ,T. GÜROL M., "Öğretim Üyeleri Bakış Açısıyla Lisansüstü Eğitimin Yaşam Alanına Yansımaları (Eğitim Bilimleri Örneklemi)", Kastamonu Eğitim Dergisi , 1073-1090 pp., 2012

 

 Lisansüstü eğitim faaliyetlerinin uzun süreli ve meşakkatli bir uğraş olduğu bilinen bir gerçektir. Bu zorlu çalışmanın güncel hayata yansıyan ebetteki sonuçları vardır. Bu çalışmayla eğitim bilimleri alanında görev yapmakta olan öğretim üyelerinin görüşlerine dayalı olarak geçmiş lisansüstü eğitimlerini hatırlatarak bu sürece ilişkin izlenimleri betimlenmeye çalışılmıştır. Araştırmaya yansıyan sonuçlara göre öğretim üyelerinin geç denecek yaşta evlendikleri, başta ekonomik olmak üzere özel hayatlarının olumsuz etkilendiği, lisansüstü eğitimin sonucunda kısmende olsa psikolojik sağlıklarının bozulduğu gibi sonuçlara ulaşışılırken, lisansüstü eğitimde alınacak önlemlerle geleceğin öğretim üyelerinin özel hayatına dönük daha olumlu yansımaların gerçekleşmesi gibi öneriler sıralanmıştır. Çalışma alana anlamlı katkı sağlamaktadır.

 

16-T. DİLCİ, T.GÜR, R.BEYDİLLİ, “6-1​2 Yaş Çocukluk Dönemi Değer Eğitimine İlişkin Sınıf Öğretmenle​rinin Görüşleri” The Journal of Academic Social Science Studies 2013

Bu çalışmayla, çocuklarda değer olgusuna vurgu yaparak bu bağlamda sınıf öğretmenlerinin çocuklarda nasıl değer oluşturduklarına görüşleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu yönüyle çalışma eğitim sürecine katkı sağlar niteliktedir.

 

17- T.DİLCİ, S.KAYA “4. ve 5. Sınıflarda Görev Yapan Sınıf Öğretmenlerinin Üstbilişsel Farkındalık Düzeylerinin Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi” SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi SDU Faculty of Arts and SciencesSosyal Bilimler Dergisi Journal of Social Sciences Aralık 2012, Sayı:27, ss.247-267.   

Bu araştırmanın konusu ilköğretim okullarında görev yapan 4. ve 5. okutan sınıf öğretmenlerinin üstbilişsel farkındalık düzeylerinin yaş, cinsiyet, medeni durum, kıdem, mezuniyet durumu, mezun olunan okul değişkenlerine göre karşılaştırılarak incelenmesidir. Araştırmanın bulgularına göre sınıf öğretmenlerinin üstbilişsel farkındalık düzeyleri cinsiyet bağlamında bayan öğretmenlerin üstbilişsel farkındalıklarının ( x =211.74) , erkek öğretmenlerden ( x =209.35) daha yüksek olduğu görülürken; medeni durum ve diğer değişkenlere ilişkin (P>,05) anlamlı farklılık görülmemiştir. Araştırma verilerine dayanarak sınıf öğretmenlerinin üstbilişsel farkındalıklarına ilişkin bilgi ve kazanımlarının artırılması amacıyla hizmet içi kurslar düzenlenmesi gibi öneriler sıralanmıştır. Çalışma alana katkı sağlar niteliktedir.

 

18-  T. DİLCİ B. MERMER “ 5. Sınıf Matematik Öğretiminde Öğrenilmiş Çaresizlik İle Soyut Düşünme Becerisinin Bazı Değişkenler Açısından İncelenmesi Karadeniz Araştırmaları Dergisi” Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler DergisiVol 37, No 1 (2013) > DİLCİ

 

Bu araştırmanın amacı, ilköğretim 5.sınıf öğrencilerinin matematikteki soyut düşünme becerisi ile matematikteki öğrenilmiş çaresizliğinin bazı değişkenler (cinsiyet, okul, matematik not ortalaması, öğretmen tutumu, ders dışı destek) açısından incelemektir. Araştırma sonunda, kullanılan tüm değişkenlerde matematikte öğrenilmiş çaresizlik ve soyut düşünme becerisi açısından anlamlı farklılık gözlenmiştir. Bu sonuçlara dayalı olarak öğrencilerin matematikte öğrenilmiş çaresizliğini azaltmak ve matematikteki soyut düşünme becerilerini artırmak için; öğrencilere çeşitli etkinlikleri sistematikleşerek başarıları teşvik etmek, öğrencileri süreçte aktif kılmak, derste güncel konulara yer vererek, somut olaylardan örneklerle dikkatleri en üst seviyeye çıkarmak ve öğrencilerin özgüvenlerini artıracak sınıf ikliminin oluşturulması vb. öneriler sıralanmıştır.

 

19-T. GÜR, T. DİLCİ 2012 “Söylem Çözümlemesi Bağlamında Öğretmen Adaylarının Öğretmenin Toplumdaki Rollerine İlişkin Metafor Algıları” Gaziosmanpaşa bilimsel Araştırma Dergisi Tokat 

 

Bu çalışmaya göre öğretmen adaylarının öğretmenin toplumdaki rollerine ilişkin algılarında anlamlı bir şekilde olumsuzluk olduğu görülmüştür. Bu duruma göre öğretmenlerin düşük benlik saygısı içerisinde oldukları, ve bu durumunda mesleklerine yansıttıkları sonucuna ulaşılmıştır. Bu yönüyle çalışma alana katkı sağlar niteliktedir.

 

Tahir Gur, Tuncay Dilci, İbrahim Coskun, Burak Delican    The Impact Of Note-Takıng Whıle Lıstenıng On Lıstenıng

Comprehensıon In A Hıgher Educatıon Context

 

ABSTRACT

Currently, lecturing dominates higher education as the most frequently used method due to certain conditions in this context. Various methods and techniques have been developed and some research studies havebeen carried out to help learners avoid being passive listeners in a context where lecturing is frequently used. Thisstudy aims to research how listening to different lecture types (informative, narrative and philosophical) by notetakingaffects listening comprehension. The study, carried out in the Department of Turkish Language Teaching atthe Faculty of Education, Cumhuriyet University, adopts an experimental design with a pretest and posttest. Toanalyze the data, t-test was carried out using SPSS 18. According to the results of the study, there were higherlevels of comprehension for all three lecture types in favour of the participants who took notes while listening to thelectures. It is recommended that learners be trained to acquire active learning, active listening and note-taking skills.

Key words: Listening, active listening, university students, note-taking

 

 

Son iki yılda verdiği lisans ve lisansüstü düzeydeki dersler

 ( Açılmışsa, yaz döneminde verilen dersler de tabloya ilave edilecektir ) : 

BASILMAMIŞ ULUSAL BİLDİRİLER

 

 

F2.1.T. DİLCİ, M. GÜROL(2009) “Yeni İlköğretim Programı Sürece İlişkin Yeterlilikler Bağlamında Öğretmen Görüşleri Üzerine Nitel Bir Çalışma Ege Üniversitesi İZMİR

 Küreselleşen dünyada rekabet gücüne sahip eğitim sisteminin varlığı; kendini değişime

zorlayan ve varlığını sorgulayan bilimsel çalışmalara ihtiyaç duymaktadır. Bilginin hızla

yenilenerek üretildiği çağımızda birey ve toplumun geleceği, bilgiye ulaşma, bilgiyi kullanma

ve üretme becerilerine bağlı bulunmaktadır. Bu becerilerin kazanılması ve hayat boyu

sürdürülmesi ezberlemeyi değil, bilgi üretimine dayalı çağdaş bir eğitimi gerektirmektedir

 

Geleneksel eğitim yaklaşımlarının yetersiz kaldığı günümüzde, bilgi ve teknoloji

çağında, çoklu zeka ve yapılandırmacı eğitim yaklaşımları ön plana çıkmaktadır. Bu

yaklaşımlarla eğitim sürecinde, öğretmen merkezli anlayışla öğrencinin davranışını

değiştirmek yerine; öğrenci merkezli anlayışla öğrencinin zihinsel becerilerini geliştirmeye ve

bilgiyi yapılandırmaya ağırlık verilmektedir (MEB.PRG).

. Bu araştırmanın amacı yeni ilköğretim programının içeriği ve öğretmenlerin yeni

ilköğretim programını uygulaması ile ilgili ilköğretim müfettişlerinin görüşlerini

belirlemektir. Eğitim programının başarısı ilgili tarafların görüşleri alınarak, uygulamaya

ilişkin eksiklikler yeniden gözden geçirilerek düzeltileceğine olan inançla yenilenen program

üzerine bu çalışma yapılmıştır Diğer taraftan İlköğretim müfettişlerinin yeni programın

uygulanabilirliği ve amaca hizmet etme noktasındaki nicel –nitel unsurların tespit edilmesi ve

gerekli durumlarda öneriler geliştirilmesi hedeflenmektedir. Araştırmanın evrenini

Türkiye’de 81 ilde görev yapan ilköğretim müfettişleri oluşturmaktadır. Örneklem, araştırma

evreninden küme örnekleme yoluyla rasgele seçilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak

ilköğretim müfettişlerinin görüşlerini almak için araştırmacı tarafından geliştirilen 5 adet soru

formu kullanılmıştır. Soru formlarının hazırlık aşamasında ön form hazırlamak için ilköğretim

müfettişleriyle yüz yüze görüşmeler yapılarak yeni ilköğretim programıyla ilgili fikirleri

hakkında genel bir bilgi elde edilmiştir. Daha sonra hazırlanan soru formlarının bir kısmı

İnternet üzerinden bir kısmı ise doğrudan ilköğretim müfettişlerine dağıtılmıştır.

Araştırmanın sonucunda ilköğretim müfettişlerinin yeni programla ilgili olumlu görüşlere

sahip olduğu ancak; İlköğretimde çalışan öğretmenlerin büyük bir çoğunluğunun yeni

program ve getirdiği yeniliklere ilişkin kabul noktasında uygulamaya yansıyan olumsuz

yönlerinin olduğunu vurgulayarak, bazı noktalarda eksikliklerin olduğu ve bu noktalarda

iyileştirmeler yapılması gerektiğini düşündükleri tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Yeni ilköğretim programı, gelenekçi eğitim anlayışı, Milli Eğitimin genel amacı Yapılandırmacılık ve programın eksilikleri

F2. 2.T.DİLCİ, (2009) “Lisansüstü Öğrenci Algılarına Göre Eğitim Bilimleri Alanındaki Lisansüstü Eğitim Nasıl Bir Süreçten Geçmektedir?” Ankara Üniversitesi ANKARA 

 

ÖZET

Yapılan çalışmalar göstermektedir ki tarihin başlangıcından günümüze disipline olmuş

dallarda araştırma, geliştirme çalışmalarını yürüten uluslar, varlığını en üst seviyede

sürdürmüşlerdir. Gerek küresel rekabet unsuru olarak, gerekse güncel yaşamın niteliğini

doğrudan etkileyen lisansüstü çalışmalar, ele aldığı konuların yaşam alanına etkisiyle

ölçülebilir olmaktadır. Bilimin ve bilginin sürekli değiştiği günümüzde artan toplumsal

ihtiyaçlar güncel hayatta varlığını hızla hissettirmektedir. Bu noktada bilimin ve bilimsel

çalışmaların liderliğini üstlenmiş olan üniversitelerin ilgili bölümlerine oldukça yoğun

görevler düşmektedir. Bu çerçevede bilimin liderliğini yapan genelde lisansüstü eğitim

uygulamalarının, özelde ise eğitim bilimleri alanı lisansüstü eğitim çalışmalarının gidişatı

sorgulanmıştır. Buna dönük 12 üniversitede öğrenim görmekte olan lisansüstü öğrencilerine

mevcut işleyişin durumuna ilişkin nitel ve nicel karakterli sorular yöneltilerek sürece ilişkin

yansımalar analiz edilmeye çalışılmış ve buradan hareketle görüş ve öneriler üzerine açılım

sağlanmıştır. Çalışma tarama modeli bir çalışma olup, lisansüstü yeterlilikler, girişte yaşanan

sorunlar ve ders içerikleri öğrencilerin algılarına göre değerlendirilmiştir. Çalışmada elde

edilen bulgulara göre Eğitim bilimleri alanında lisansüstü eğitime ilişkin, eğitim

fakültelerinden yetişen öğretmen adaylarının çok istekli olmadığı, daha ziyade sınıf

öğretmenliği alanında istekliliğin yoğunlaştığını bu duruma gerekçe olarak ta toplumsal statü

bağlantılı olduğu gerekçelendirilirken lisansüstü eğitime girişte birtakım düzenlemelerin

yapılması gerektiği üzerinde durulmuştur. Diğer yandan sürece ilişkin uygulamalarda

hedeflerle içerik arasında kenetliliğin yeterli olmadığı vurgulanarak bu durumun tez öncesi

yetkinliğe düşük düzeyde hizmet ettiği vurgulanmıştır. Öğretim üyeleriyle iletişim ve ders

sürecinde iletişimde bazı sıkıntıların yaşandığı, tez öncesi ve tez süresince bazı

olumsuzlukların yaşandığı tespit edilmiştir.

Bunların dışında öne çıkan bir başka görüş ise Bologna süreciyle başlayan Avrupa

birliği ile eğitimde bütünleşme uygulamasının yerinde olduğu dile getirilerek, lisansüstü

eğitim ve öğretim üyesi yetiştirme boyutunda birtakım değişikliklerin kaçınılmaz olduğu

sonucuna ulaşılmış ve bazı öneri ve görüşler dile getirilmiştir.

Anahtar kelimeler: Lisansüstü Eğitim, Eğitim Bilimleri, Sorunlar, Öneriler,

Öğrenci, Anket

 

F2. 3. T.DİLCİ, N. GÖMLEKSİZ(2007)"İlköğretim Programının İşlevselliğine Dönük İlköğretim Müfettişlerinin Algıları: Nitel bir çalışma III. Sosyal Bilimler Eğitim Kongresi Çukurova Üniversitesi ADANA 

 

ÖZET

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2004-2005 öğretim yılında pilot uygulamayla başlanan

İlköğretim programlarının değiştirilmesi süreci 2005-2006 öğretim yılından itibaren tüm

yurtta uygulanmaya başlanmıştır. Yeni ilköğretim programıyla amaçlanan gelenekçi eğitim

anlayışını terk ederek öğrencilerin özgünlüğüne ve bireyselliğine dönük bir eğitim ve öğretim

anlayışı benimsenmiştir.

İşte bu çalışma programın getirmiş olduğu yeniliklerin işlevselliği bağlamında eksiklikler ve

çözüm önerileri geliştirmek amacıyla yapılmıştır. İlköğretim müfettişlerinin yeni programın

uygulanabilirliği ve amaca hizmet etme noktasındaki nicel –nitel unsurların tespit edilmesi ve

gerekli durumlarda öneriler geliştirilmesi hedeflenmektedir.

Araştırma ile yeni ilköğretim programının getirdiği değişikliklerin Türk Milli Eğitiminin

genel amaçlarıyla örtüşüp örtüşmediği, programın uygulanmasında okulların gerekli fiziksel

donanım ve alt yapıya sahip olup olmadığı, programın tanıtılmasına dönük eğitim alınıp

alınmadığına ve temaların işlenmesine dönük esnekliği sağlanıp sağlamadığı ilköğretim

müfettişlerinin görüşlerine dayalı olarak belirlenmeye çalışılmıştır. Müfettişler yeni

programın Türk Milli Eğitiminin genel amaçlarıyla örtüştüğüne dair görüşlerde paralel

düşünceler ortaya koyarken, okulların fiziki donanımları ve alt yapı sorunlarının bulunduğu

görüşünü ağırlıklı olarak savundukları, programın tanıtımına dönük eğitim aldıklarını ancak

verilen eğitimin yeter derecede süreyi kapsamadığı bununla beraber müfettişlerin tamamını da

programa dair eğitsel formasyondan yararlanılmadığı gibi düşünceyi ortaya koyarken,

temaların işlenmesinde bazı derslerde özellikle fen bilgisi ve hayat bilgisi derslerinde

esnekliğin sağlandığı vurgulanmıştır. Bu çalışmanın ortaya koyduğu sonuçlar bağlamında

yeni programın ilköğretim müfettişlerine tanıtım noktasında faaliyetlerin genişletilerek

sıklaştırılması, gerekli alt yapı ve fiziki donanım imkanlarının yaygınlaştırılarak çağdaş

yapılara büründürülmesi tema ve içerik düzenlemelerinin derslere göre uygulama sürecinde

esnekliği diğer dersleri de kapsayacak şekilde düzenlenmesi önerilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Yeni ilköğretim programı, gelenekçi eğitim anlayışı,

Milli Eğitimin genel amacı

 

F2.4. N. GÖMLEKSİZ., T.(DİLCİ,( 2007) “Yeni İlköğretim Programının Etkililiğine İlişkin İlköğretim Müfettişlerinin Görüşlerinin Değerlendirilmesi :Nitel bir Çalışma 16.Ulusal Eğitim Bilimleri Kongresi 5-7 Eylül Gaziosmanpaşa Üniversitesi TOKAT 

 

 

ÖZET

Yeni İlköğretim Programının Etkililiğine İlişkin İlköğretim Müfettişlerinin Görüşlerinin

Değerlendirilmesi: Nitel bir Araştırma

İlköğretim programlarını yeniden düzenleme çalışmaları çerçevesinde, Milli Eğitim

Bakanlığınca yeni ilköğretim programlarının 2004–2005 öğretim yılında pilot uygulamasına

başlanmış ve 2005–2006 öğretim yılında da tüm ilköğretim okullarına yaygınlaştırılarak

uygulanmıştır. Yeni ilköğretim programları geleneksel öğretmen merkezli uygulamalara

dayalı davranışçı yaklaşım yerine öğrenci merkezli uygulamaları esas alan bilişsel ve

yapılandırmacı yaklaşıma dayandırılmaktadır. Programın başarısı, ilgili tarafların uygulamaya

ilişkin görüşlerini belirleyip, var olan eksiklikleri ortaya koymak ve çözüm önerileri

geliştirmekle sağlanır.

Bu araştırmanın amacı yeni ilköğretim programının içeriği ve uygulanmasına ilişkin

ilköğretim müfettişlerinin görüşlerini alarak, yeni programın uygulanabilirliğini ve

uygulamada karşılaşılan sorunları ortaya koymak ve bununla ilgili öneriler geliştirmektir. Bu

amaçla Gaziantep ve Kilis illerinde görev yapan sekiz ilköğretim müfettişi ile yüz yüze

görüşülmüştür. Araştırmada, katılımcıların deneyimlerinden elde ettiklerini sistematik

biçimde inceleme imkân ve fırsatı veren nitel araştırma tekniği kullanılmıştır. Bunu

gerçekleştirmek için veri toplama aracı olarak ne tam yapılandırılmış görüşmeler kadar katı ne

de yapılandırılmamış görüşmeler kadar esnek olan yarı yapılandırılmış görüşme tekniği

kullanılmıştır. Bu amaçla ilköğretim müfettişlerinin görüşlerini almak için araştırmacılar

tarafından geliştirilen beş maddelik soru formu kullanılmıştır. Görüşmeler ses kayıt cihazı ile

kaydedilmiş ve daha sonra çözümlenmiştir.

Araştırma ile yeni ilköğretim programının yapılandırmacı yaklaşımı, tematik yaklaşımı ve

çoklu zekâ uygulamalarını ne ölçüde yansıttığı, bunların en çok hangi dersin öğretim

programında ön plana çıktığı ve kullanılan ders kitaplarının hangisinde programın felsefesini

ve dayandığı kuramsal yapıyı en iyi yansıttığı müfettişlerin görüşlerine dayalı olarak

belirlenmeye çalışılmıştır. Müfettişler yeni programın öğrencileri öğrenme ortamında aktif

kıldığını belirtmekle beraber, matematik dersinde öğrencilerin aktif katılımının fazlaca

sağlanamadığını vurgulanmışlardır. Programın tematik yaklaşım ve çoklu zekâ

uygulamalarını içerdiği ancak uygulamada bazı sorunların yaşandığı ortaya konmuştur. Ders

kitapları arasında birliktelik olmadığı ve dayandıkları kuramsal alt yapıyı yeterli düzeyde

yansıtmadıkları, öğretmenlerin programın içeriğiyle ilgili yeterli düzeyde bilgi sahibi

olmadıkları da belirlenen bir başka husus olmuştur. Bu çerçevede özellikle Matematik dersi

programında öğrenci katılımını sağlayacak, öğrenci merkezli ve günlük yaşamla ilişkili

etkinliklere ve konu anlatımlarına yer verilmesi, programın etkili biçimde uygulanması için

öğrenme ortamında gerekli fiziksel iyileştirmeler yapılması ve öğretmenlerin görüşlerini

dikkate alarak, yeni programın eksik yönlerini giderici çalışmalar yapılması önerilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Yeni ilköğretim programı, yapılandırmacılık, program geliştirme

 

F2.5. T. DİLCİ, (2007) “F. Ü. Sosyal Bilimleri Enstitüsü Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı’nda Yapılan Lisansüstü Tezlerin İşlevselliğine İlişkin Bir Çalışma Örneği” III. Lisansüstü Eğitim Bilimleri Kongresi” Anadolu üniversitesi ESKİŞEHİR 

A Sample of Functionality of Graduate Theses in Fırat University, Institude of Social Sciences, Department of Educational

Sciences

The aim of the study is to determine the functionality of Gradute Theses held in Fırat University, Institude of Social Sciences,Department of Educational Sciences between the years 2002-2007 according to academics staffs and students’view. With this research problems and deficiencies of in preparing graduate theses. The population and the sample group of the research is formed by students graduated from Fırat University, Istutute Institude of Social Sciences, Department of Educational Sciences. The evaluation of results of the research is contining and is planned to be completed in June.

F2.6.  Tuncay DİLCİ,  Gamze ASLAN, Betül KAYA (2011) ”Sınıf Öğretmenlerinin rehberlik becerisi üzerine ”Ulusal Psikolojik Danışma ve Rehberlik Kongresi‏, Ege Üniversitesi İZMİR 

dilcituncay@hotmail.com betulkaya1986@hotmail.com   nofategam@hotmail.com

 

 

 

SINIF ÖĞRETMENLERİNİN REHBERLİK ALGISI ÜZERİNE ÖĞRETMEN

GÖRÜŞLERİ: NİTEL BİR ÇALIŞMA

(Adana İli Örneği)

 

ÖZET

Ülkemizde eğitim uygulamalarında her yıl giderek artan ve insan merkezli eğitim olarak nitelenen yaklaşım

biçimi, bir anlayış olarak etkisini her geçen gün hissettiren ve eğitim örgütlerinin vazgeçilmez stratejileri olarak

kabul görmüştür.. Yeni ilköğretim yapılanmasıyla teoriden uygulamaya, pratik dönüşümler süzgecinden geçerek

yeni öğrenme ve eğitim hayatına yansıyan eğitim aracıları eğitimsel yaşama uyarlanmıştır. Başta rehberlik

uygulamaları olmak üzere öneriden pratik çözümlere, dış güdümlü destek hizmetleri yerine eş zamanlı

paylaşımlara dönük yaklaşımları oluşturmuştur. Bu durum öğrenciyi merkeze alan bir öğretmen rolü gerekliliğini

de ortaya koymuştur. Bu bağlamda bilindik öğretmen profili gelenekçi kimliğinden uzaklaşarak post modern

felsefe zemininde yeni eğitimsel yaşam alanlarına yelken açmıştır.

Bu çalışmada, eğitim de yeni yönelimler göz önünde bulundurularak genelde öğretmenlerin rehberlik sürecine

ilişkin yaşantıları, özelde ise ilköğretim okullarının birinci kademesinde görev yapmakta olan sınıf

öğretmenlerinin öğrencilere dönük rehberlik hizmetlerine ilişkin bakış açıları ve uygulamaya ilişkin yaşantıları

problem olarak görülmüştür.

Bu araştırmayla ilköğretim okullarında görev yapan sınıf öğretmenlerinin rehberlik hizmet algıları ve

uygulamaya ilişkin becerileri üzerine var olan durumu irdelenmiş ve bu çalışmadan hareketle öneriler ortaya

konmuştur. Çalışma tarama modelinde nitel karakterli bir çalışma olup; çalışma evreni olarak Adana ili

seçilmiştir. Bu kapsamda Adana ilinde görev yapmakta olan sınıf öğretmenlerinden 30 kişi rastgele seçilerek

örneklem oluşturmuştur. öğretmenlerle yüz yüze görüşme yapılmıştır. Araştırmada katılımcıların deneyimi ve

uygulama pratikleri göz önünde bulundurularak sistematize edilmiş yarı yapılandırılmış görüşme formu

kullanılmıştır. Sınıf öğretmenlerine beş maddeden oluşan soru formuna görüşlerini el yazılarıyla yazmaları

istenmiştir. Bu şekilde elde edilen bilgiler temalar dikkate alınarak frekans analizi şeklinde içerik çözümlemesi

yapılarak yorumlanmıştır.

Araştırmayla sınıf öğretmenlerinin büyük bir çoğunluğunun rehberlik algısına ilişkin tanımlama noktasında

farklı görüşlere sahip oldukları, aynı zamanda gerçek ve kapsamlı bir rehberlik tanımlamasına ilişkin algının

zayıf olduğu bulgulara yansımıştır. Bu bağlamda sınıf öğretmenleri (%59,8) “rehberlik yol gösterme faaliyetidir”

şeklinde görüş bildirmişlerdir. Diğer yandan Sınıf öğretmenlerinin rehberlik hizmetinin yeterliliğine ilişkin

görüşleri büyük bir oranda “hayır yeterli değildir”(%62,7) şeklinde sonuçlara yansırken, bunun nedeninin

öğretmenlerin (%19,8) maddi sıkıntı içerisinde olunması gösterilmiştir. Diğer taraftan sınıf öğretmenlerinin

(%17,5) her hangi bir sorunu çözebilecek kadar akademik yetkinlikte olunmamasının önemli bir engel olduğunu

ifade etmişlerdir. Öğretmenlerin rehberlik ile ilgili her hangi bir eğitim almadıklar(%59,4)geriye kalan kesimin

ise eğitim aldıkları ancak yeterli olmadığı görüşü belirtilirken, yeni eğitime olan inancın büyük çoğunluğun

kanaati olduğu araştırmaya yansımıştır. Sınıf öğretmenleri süreç içerisinde en çok davranış bozukluğunu

(%15,6), bunu takiben ders başarısızlığını(%10,4), önemli rehberlik gerektiren konular olarak gördükleri

araştırmaya yansırken, öğretmenlerin rehberlik yaklaşımlarını daha çok öğrenciyi dinleme( %33,6), veliyle

görüşme ve rehberlik servisine havale etme şeklinde bir sıralamayla sürdürdükleri araştırma bulgularına

yansımıştır. Araştırma bulgularına dayalı olarak ilköğretimde görev yapmakta olan sınıf öğretmenlerine ivedi

rehberlik seminerleri düzenlenmesi, velilere dönük eğitimlerin yanı sıra öğrenci davranışlarına ve ders çalışma

alışkanlıklarına ilişkin öneriler sıralanmıştır.

Problem Durumu

Bu çalışmada, eğitim de yeni yönelimler göz önünde bulundurularak genelde öğretmenlerin

rehberlik sürecine ilişkin yaşantıları, özelde ise ilköğretim okullarının birinci kademesinde

görev yapmakta olan sınıf öğretmenlerinin öğrencilere dönük rehberlik hizmetlerine ilişkin

bakış açıları ve uygulamaya ilişkin yaşantıları problem olarak görülmüştür.

Araştırmanın Amacı

Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı İlköğretim okullarında görev yapan sınıf öğretmenlerinin

rehberlik hizmet algıları ve uygulamaya ilişkin becerileri üzerine var olan durumu irdelenmiş

ve bu çalışmadan hareketle öneriler ortaya konmuştur.

Yöntem

Çalışma tarama modelinde nitel karakterli bir çalışmadır.

Evren ve Örneklem

Bu çalışmanın evreni olarak Adana ili seçilmiştir. Bu kapsamda Adana ilinde görev

yapmakta olan sınıf öğretmenlerinden 30 kişi rastgele seçilerek örneklem oluşturulmuştur.

Veri Toplama Araçları ve İşlem Analizi

Öğretmenlerle yüz yüze görüşme yapılmıştır. Araştırmada katılımcıların deneyimi ve

uygulama pratikleri göz önünde bulundurularak sistematize edilmiş yarı yapılandırılmış

görüşme formu kullanılmıştır. Sınıf öğretmenlerine beş maddeden oluşan soru formuna

görüşlerini el yazılarıyla yazmaları istenmiştir. Bu şekilde elde edilen bilgiler temalar dikkate

alınarak frekans analizi şeklinde içerik çözümlemesi yapılarak yorumlanmıştır.

Bulgular

Araştırmayla sınıf öğretmenlerinin büyük bir çoğunluğunun rehberlik algısına ilişkin

tanımlama noktasında farklı görüşlere sahip oldukları, aynı zamanda gerçek ve kapsamlı bir

rehberlik tanımlamasına ilişkin algının zayıf olduğu bulgulara yansımıştır. Bu bağlamda sınıf

öğretmenleri (%59,8) “rehberlik yol gösterme faaliyetidir” şeklinde görüş bildirmişlerdir.

Diğer yandan Sınıf öğretmenlerinin rehberlik hizmetinin yeterliliğine ilişkin görüşleri büyük

bir oranda “hayır yeterli değildir”(%62,7) şeklinde sonuçlara yansırken, bunun nedeninin

öğretmenlerin (%19,8) maddi sıkıntı içerisinde olunması gösterilmiştir. Diğer taraftan sınıf

öğretmenlerinin (%17,5) her hangi bir sorunu çözebilecek kadar akademik yetkinlikte

olunmamasının önemli bir engel olduğunu ifade etmişlerdir. Öğretmenlerin rehberlik ile ilgili

her hangi bir eğitim almadıklar(%59,4)geriye kalan kesimin ise eğitim aldıkları ancak yeterli

olmadığı görüşü belirtilirken, yeni eğitime olan inancın büyük çoğunluğun kanaati olduğu

araştırmaya yansımıştır. Sınıf öğretmenleri süreç içerisinde en çok davranış bozukluğunu

(%15,6), bunu takiben ders başarısızlığını(%10,4), önemli rehberlik gerektiren konular olarak

gördükleri araştırmaya yansırken, öğretmenlerin rehberlik yaklaşımlarını daha çok öğrenciyi

dinleme( %33,6), veliyle görüşme ve rehberlik servisine havale etme şeklinde bir sıralamayla

sürdürdükleri araştırma bulgularına yansımıştır. Araştırma bulgularına dayalı olarak

ilköğretimde görev yapmakta olan sınıf öğretmenlerine ivedi rehberlik seminerleri

düzenlenmesi, velilere dönük eğitimlerin yanı sıra öğrenci davranışlarına ve ders çalışma

alışkanlıklarına ilişkin öneriler sıralanmıştır.

 

Sonuç ve Öneriler

 

Öğretmenler rehberlik tanımı konusunda farklı görüşlere sahiptirler. Bununla beraber

öğretmenler rehberlik sürecini yol gösterme faaliyeti olarak algılamaktadırlar. Öğretmenlerin

yeterli düzeyde rehberlikle ilgili eğitim almadıkları, bu bağlamda akademik yeterliliğe sahip

olmadıkları görülmüştür. Öğrencilerde en çok davranış bozukluğu şeklinde rehberlik

gereksinimi öne çıkarken, öğretmenler daha çok öğrenciyle konuşarak ve dinleyerek problem

çözmektedirler.

Yukarıdaki sonuçlar eşliğinde sınıf öğretmenlerine rehberliğe ilişkin bakış açılarını ve

algılarını değiştirecek, çeşitli hizmet içi kurslar yoluyla ivedi rehberlik eğitimi verilmesi,

diğer yandan eğitim fakültesinde öğrenim görmekte olan sınıf öğretmeni adaylarına teoriden

uygulamaya somut örnekler eşliğinde rehberlik vizyonu kazandırmalıdır. Diğer yandan

rehberlik merkezleri yeniden yapılandırılarak işlevsel hale getirilmelidir.

Anahtar kelimeler: Sınıf öğretmeni, Rehberlik, Öğrenci

*Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Başkanı

**MEB’ı Adana Şehit Zafer Oluk İlköğretim Okulu Rehber Öğretmeni

***MEB’ı Adana Bahçeli Evler İlköğretim Okulu Öğretmeni

 

F2.7. Dilci, 2011) “Çocukluk Dönemi Değer Eğitiminin Bir Parçası Olarak Oyun “ Değerler Eğitimi Sempozyumu Osmangazi Üniversitesi ESKİŞEHİR 

Oyun; çocuğu yetişkin hayata hazırlayan en etkin yoldur. Oyun ile insan ilişkileri,

yardımlaşma, konuşma, bilgi edinme, deneyim kazanma, psikomotor gelişimi,

duygusal ve sosyal gelişimi şekillenir. Bu bağlamda oyun çocukta zihin ve dil

gelişimini de etkiler. Diğer taraftan oyun birey olma yolunda ilk adımın izlerini

yansıtır. Yetişkinlerin çocuğu oyalama aracı olarak algıladıkları oyun; yeterince

irdelenmediği zaman, çocuğun karakter şekillenmesinin önemli bir aracı

rastgeleliğe terk edilmiş demektir. Günümüzde okullarda yaşanan başta şiddet

olmak üzere toplumsal problem olarak gördüğümüz, kültürel birikimlerimizdeki

aşınmalar ve değerlerimizdeki yozlaşmalar, çocuklarımızın erken çocukluk

döneminde maruz kaldıkları rol model ve karakter öykünmeleriyle beslenmektedir.

Bu bağlamda başta eğitim kurumlarımız olmak üzere, çocukların yaşantı alanında

kronikleşen disiplin problemleri ve ahlaki problemlerin kontrol edilemeyen değer

alıntılarına bağlı olarak meydana geldiği söylenebilir.

Çocuklar söz konusu davranışları oyun yoluyla metaforlaştırır. Erken çocukluk

döneminin özellikle somut işlemler dönemi ve soyut işlemler aşamasında oyunun

çocuklar için önemi göz ardı edilemez. Oyun oynarken çocuk hem eğlenir hem de

oyun vasıtasıyla çocukta çok yönlü gelişim sağlanır.. Çocuğun zihinsel, fiziksel,

duygusal, sosyal ve psikomotor gelişimi açısından 6-12 yaş kritik bir dönemdir. Bu

dönemde sunulacak uygun çevresel koşulların yanı sıra, ailelerin ve öğretmenlerin

tutum ve davranışları çocuğun değer kazanımı üzerinde etkili olur. Buna göre

ilköğretimin birinci kademesi döneminde başta sınıf öğretmenleri olmak üzere aile

ve kültür üçgeni çocuğun her türlü gelişimine yön verecektir. Bu anlamda çocuğun

oyun yaşamı değer üreten yönü ile aile ve öğretmenlerin kontrol alanında olmalıdır.

Oyun oynamanın beynin her 2 tarafını da geliştirdiğini anlamak özel bir önem

taşır. Bu nedenle çocukların gelişim süreci oyun temelli gerçekleşmektedir.

*Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim

Üyesi tuncaydilci@gmail.com

F2.8. T. DİLCİ, ,S. DOĞAN,    İ. BYRAK,. "Yeni İlköğretim Programı Bağlamında Sınıf Öğretmenleri Görüşlerine Göre İnsan Hakları Ve Demokrasi Bilincinin Kazandırılmasında Ders Kitaplarının Yeri (Nitel Bir Çalışma)" 11. Sınıf Öğretmenliği Sempozyumu 26-29 Mayıs 2012 Rize 

THE FUNCTION OF COURSE BOOKS IN GAINING

HUMAN RIGHTS AND DEMOCRACY CONSCIOUSNESS

ABSTRACT: The aim of this study is to assess attainments with regard to acquisition of human rights

and democracy consciousness in course books based on form teachers’ views. It is a qualitative study and

eight open-ended questions were prepared upon relevant literature and course books were reviewed. The

questions were directed to 15 forms teachers in the study group. In this study structured written interview

technique were used and data were analyzed with descriptive and content analysis methods. According to

findings, form teachers stated that attainments related to respect to human, observing rules, understanding

of plurality, right to elect and to be elected, individual freedom and collective behavior with regard to

human rights and democracy are adequately covered, attainments with regard to respect to different

apprehensions were covered but not adequate, and that attainments with regard to “loyalty to constitution”

are not adequately covered.

Key Word: Democracy, governance, equity / human peoples

SUMMARY

Purpose and Importance: The study aims to evaluate the aims in the course books in terms of

gaining human rights and democracy consciousness by taking teachers’ views.

Method: The study is designed on qualitative method with the secondary education teachers in

Sivas. Semi-structured interview was used fort his study. The data was interpreted with content

analysis method.

Findings: Teachers state that the concept of ‘human respect’ is mentioned in the books

adequately; the concept of ‘respect to different ideas’ is mentioned partially; the concept of

‘loyalty to law’ is not mentioned adequately. Teachers state that the concept of ‘rule-bound’ is

mentioned adequately; the concept of ‘pluralism’ is mentioned adequately; the concept of ‘vote

and elect’ is mentioned adequately; the concept of ‘individual freedom’ is mentioned adequately

and the concept of ‘collective behaviour’ is mentioned adequately.

Discussion and Results: According to the findings, the views of ‘Partially Yes’ with % 64 and

‘Definitely Yes’ with %46 of teachers mean that the concept of ‘human respect’ is mentioned in

the course books adequately; the concept of ‘rule-bound’ is mentioned adequately with the rate

of % 67; the responses of ‘Partially Yes’ with % 60 and ‘Definitely Yes’ with %40 mean that

the concept of ‘pluralism’ is mentioned adequately in the course books; the responses of

‘Partially Yes’ with % 73 and ‘Definitely Yes’ with %53 mean that the concept of ‘vote and

elect’ is mentioned adequately in the course books; the responses of ‘Partially Yes’ with % 87

and ‘Definitely Yes’ with %60 mean that the concept of ‘individual freedom’ is mentioned

adequately in the course books; the responses of ‘Yes’ with % 73 mean that the concept of

‘collective behaviour’ is mentioned adequately in the course books. Yet, the responses of

‘Partially’ with %49 mean that the concept of ‘respect to different ideas’ is not mentioned

adequately in the course books and majority of teacher views of ‘No’ with % 67 mean that the

concept of ‘loyalty to law’ is not mentioned adequately in the course books. Depending on the

2results, it is suggested that the concepts of ‘respect to different ideas’ and ‘loyalty to law’ should

be mentioned in the aims more frequently. The aims related to human rights and democracy

should be supported with activities and be liveable. The teachers should be educated to be

conscious about the usage of methods for gaining human rights and democracy. School

directors should support this democratic development period for students. School directors and

teachers should try to support the family and environmental factors that affect the human rights

and democracy consciousness of students.

 

 

 

F2.9. T.DİLCİ, T.GÜR. “Sınıf Öğretmenlerinin Yaratıcılık Kavramına İlişkin Görüşleri” 11.Sınıf Öğretmenliği Sempozyumu 27 Mayıs 2012 Rize 

Yaratıcılık günlük hayatta belki çok sık kullandığımız ancak çok net olarak tanımlamadığımız bir

kavramdır. Yaratıcılıkla ilgili değişik tanımlar olmakla beraber "Orijinallik, hayal gücü, yeni şeyler

keşfetme, yapılamayan şeyleri yapma, söylenmeyen şeyleri söyleme gibi ifadelerle dile getirilir.

Düşünen, üretici, özgür ve çevreyle uyumlu, içsel zenginlikleri yansıtabilen çocukların yetişmesinde

önemli bir yer tutan ilköğretim birinci kademe eğitimin, yaratıcılık üzerindeki etkilerinin önemi göz

önünde bulundurularak, 4.5. Sınıf okutan sınıf öğretmenlerinin yaratıcılığı nasıl tanımladıklarını

anlamak, yaratıcılığın bağlantılı olduğu diğer faktörlere ilişkin düşünce ve inançlarını incelemek

araştırmanın temel amacını oluşturmaktadır. Eğitimcilerin yaratıcılığa bakış açısı, eğitim ortamlarının

düzenlenmesi ve programlarının geliştirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmanın

evrenini Sivas il merkezindeki 4.5. sınıf okutan(% 54,15'i Erkek, % 45,85'i Bayan) sınıf öğretmenleri

oluşturmaktadır. Örneklem ise bu öğretmenler içerisinden random yöntemiyle belirlenen 48 smıf

öğretmeni oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak sınıf öğretmenlerinin yaratıcılık ile ilgili

görüşlerini tespit etmeye dönük anket geliştirilmiştir. Araştırma Modeli 4.5. sınıf okutan sınıf

öğretmenlerinin yaratıcılığı nasıl tanımladıklarını anlamak, yaratıcılığın bağlantılı olduğu diğer

faktörlere ilişkin düşünce ve inançlarının cinsiyet, yaş, mezun olunan kurum, kıdeme göre değişip

değişmediğinin incelemesi amacıyla yapılan bu araştırma tarama modelindedir (Büyüköztürk, 2007).

Araştırma sonucuna göre yaratıcılık ve ezbercilik arasında ilişkiye ilişkin öğretmenlerin yarısı ilişki

vardır derken diğer yarısı zıt bir ilişkiden bahsetmektedir. Bununla beraber öğretmenlerin büyük bir

çoğunluğu yaratıcılık kavramını öğretmenlik mesleğinin icrasıyla ilişkili olduğunu savunmuşlardır.

Öğretmenlerin bir kısmı yaratıcı düşünme ve zekâ arasında doğrudan ilişki olmadığını savunurken,

buna karşın yaratıcı tutum ve davranış geliştiren öğrencilerin genelde yüksek zekâ gücüne sahip olan

öğrenciler tarafından sergilenen bir davranış biçimi olduğu dile getirilmiştir. Diğer yandan

öğretmenlerin önemli bir kısmı yaratıcılık kavramına ilişkin bakışları ile uygulama pratikleri arasında

farklar olduğunu dile getirmeleri manidar bir sonuç olarak bulgulara yansımıştır. Öğretmenler

yaratıcılık kavramının en çok plastik sanatlar ve drama tiyatro gibi etkinliklerde ortaya çıkabileceği

gibi görüşleri paylaşmışlardır.

Anahtar kelimeler: sınıf öğretmeni, yaratıcılık, yaratıcı düşünme.

F2.9. T.DİLCİ, T.GÜR,A. ARSEVEN “Eğitimde Yeni Yönelimler Ve Öğretmenlerin Rehberlik Hizmetlerine İlişkin Algıları” EPOK Kongresi Gaziantep Üniversitesi Haziran 2014 

F2.10. Tuncay DİLCİ, Kaan GÜNEY, Mehmet Ali DİLCİ Sınıf Öğretmenliği Uygulamalarda Yeni Öğretimsel Pratikler. 10.Sınıf Öğretmenliği Sempozyumu Sivas 2011

ÖZET

Eğitim; insan dünyasının, her bakımdan incelenmesi gereken bir olgusudur. Eğitim

olgusuna yönelmede, eğitimin dayandığı kuramsal temeli araştırmak, anlamak belki de en

işlevsel ve en keyifli olanıdır. Ancak sosyal problemlerin en merkezine kaynaklık eden eğitim

olgusu tarihi süreç içerisinde birçok değişim ve dönüşüme maruz kalmıştır. Bu değişim ve

dönüşüm bilimsellik temelinde şekillendiği sürece mutlak pozitif sonuçlar üretmiştir. Bu

nedenle sosyolojik temelli her türlü değişim beraberinde eğitimsel uygulamalara da yansımış

ve sürdürülen uygulamaları değişime zorlamıştır. Bu bağlamda son yıllarda küreselleşme ile

değişen arz talep döngüsü eğitimde yeni uygulamaları beraberinde getirmiştir. Bu değişim ve

dönüşüm pratikleri sınıf öğretmenliği uygulamalarında da kendini hissettirmiştir. Bu durum

günümüzde meydana gelen değişimin özelde sınıf öğretmenliği, genelde ise toplumsal yapıya

sirayet eden boyutuyla kendini göstermiştir. Başta birleştirilmiş sınıflardaki uygulamalar

olmak üzere; özellikle kırsal kesimin bir öğretim modeli olarak uygulamadaki yerini korusa

da eğitim felsefemizdeki değişikliklere ve bilim felsefemizdeki değişliliklere paralel olarak

yeni ve çağdaş öğretim yöntemleri içerisinde uygulama biçimlerinde bazı değişiklikler

meydana gelmiştir. İşte bu çalışmayla günümüz sınıf eğitimi, eğitim sisteminin genelde

dünya, özelde ise yerel uygulamalardaki değişimi ve dönüşümü ele alınarak dünyadaki

uygulama pratikleri ülkemizdeki yerel zemin üzerinde nasıl algılanmaktadır? Sorusuna

cevapla birlikte mevcut uygulamaların eğitim politikalarımızın genel hedeflerine yansımaları

ele alınacaktır. Bu çalışma tarama modelinde bir çalışma olup bilgiler literatür bilgilerine

dayalı olarak irdelenen betimsel bir çalışmadır.

Anahtar kelimeler: Eğitim, Sınıf Öğretmenliği, Öğretim, Teknikler

 

 

 

F3. SEMİNERLER VE KONFERANSLAR

 

F3. 1.T.DİLCİ (2002) Yönetimde Etik Konulu Seminer Fırat Üniversitesi ELAZIĞ 

F3.2. T.  DİLCİ,  (2012)YÖK ve Öğretmen Yetiştirme Politikaları Üzerine Panel Yöneticisi, SİVAS 

F3.3. T.  DİLCİ.  2012 Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi Çalışanlarına "Kurum İçi İletişim" konulu Eğitici seminer Cumhuriyet Üniversitesi Araştırma Hastanesi SİVAS 

F3.4. T. DİLCİ,  "Eğiticinin Eğitimi" Seminer Yusuf Şeref Oğlu Sağlık Yüksek Okulu 06. Ocak KİLİS 

F3.5. T.  DİLCİ,  "Sınıfta Etkili Zaman Yönetimi" Hizmetiçi Eğitim Faaliyeti 06 Haziran 2006 

F3.6. T. DİLCİ,  "Aktif Öğrenme" Konferans, Kilis Muallim Rıfat Eğitim Fakültesi Aralık 2003 KİLİS 

F3.7. T. DİLCİ,  "Öğretim Sürecinde Zaman Yönetimi" Panelist Gaziantep Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulu Mayıs 2004 

F3.8. T. DİLCİ, ”Çocok Eğitiminde Aile Danışmanlığı Eğitimi" YÖK Ekim 2010 

F3.9. T. DİLCİ, "Davranış Eğitimi" Kilis Alay KomutanlığıAralık 2004 

F3.10. T.  DİLCİ, "İnsan İlişkileri ve İletişim" Emniyet Müdürlüğü Personeli Eğitimi Kasım 2006 KİLİS 

F3.11. T. DİLCİ,  "Ulusal Sınıf Öğretmenliği Hakem Kurulu” Şubat 2011 SİVAS 

F3.12. T. DİLCİ,  "Eğiticinin Eğitimi" Cumhuriyet Üniversitesi Araştırma hastanesi çalışanlarına Nisan 2011 SİVAS 

F3.13. T. DİLCİ, "Manşet 58" İnterne Gazatesinde Eğitim İçerikli Köşe Yazarlığı Nisan 2012 

F3.14. T.  DİLCİ,  "Sınıf İçi Etkinliklerin Yönetimi" Sınıf Öğretmenlerine Seminer Kilis İl Milli Eğitim Müdürlüğü Mart 2006 KİLİS 

F3.15. T. DİLCİ, “Takımla Çalışma, Kişisel Yaşamın Düzenlenmesi" konulu Kilis Emniyet Müdürlüğü Çalışanlarına Seminer 26.02.2007 

F3.16. T. DİLCİ, " Aile İçi Çatışma ve Eğitsel Boyutu" Üzerine Emniyet Çalışanları ve ailelerine seminer 24.04.2006 Kilis 

F3.17.  T. DİLCİ, "Toplantı Yönetimi" Kilis Milli Eğitim İdareci ve Öğretmenlerine 17.01.2006 KİLİS 

F3.18. T.  DİLCİ," Öğretimsel Süreç ve Etkili İletişim" seminer Kilis milli Eğitim Çalışanlarına 22.02.2006 

F3.19. T. DİLCİ,  "Eğitim ve Okul Yöneticilerini Geliştirme Semineri" 27.04.2012 SİVAS 

F3.20. T. DİLCİ,  "Kilis Halk Eğitimi Çalışanlarına Pedagojik Destek Eğitimi"03.09.2003 KİLİS 

F3.21. T. DİLCİ,  Milli Eğitim Bünyesine Yeni Atanan Öğretmenlere Mesleki Formasyon Kursu 01.06.2012 sivas 

F3.22. T. DİLCİ,  Sivas Milli Eğitiminde Görevli Öğretmenlere Mesleki Rehberlik Eğitimi 14.02.2012 

F3.23. T. DİLCİ,  Okul İdarecilerine Ve Öğretmenlere Mesleki Rehberlik Konulu Hizmet İçi Eğitim 16.03.2004 

F3.24. T. DİLCİ,  "Türk Milli Eğitiminin Amaç ve İlkeleri" Konulu Halk Eğitim Çalışanlarına Seminer 10.09.2003 KİLİS 

F3.25. T. DİLCİ,  "Eğitim Örgütlerinde Toplantı ve Süreci" Konulu Seminer 20.01.2006 KİLİS 

F3.26   T. Dilci,  “İşyerinde Mobing,” Devlet Hastanesi Çalışanlarına Sivas

F3.27. T. Dilci, “ Türklerde Eğitim Büyükşehir Kültür Merkezi” Kayseri 

F3.27. T. Dilci,  “işyerinde motivasyon ve etkili iletişim” MEB çalışanları 2014

F4. İŞTİRAK EDİLEN DİĞER EĞİTİM FAALİYETLERİ

F4.1. T. DİLCİ, T."Eğitim Bilimleri Bakış açışıyla Eğitim Fakültelerinde Lisans Ve Lisansüstü Eğitimin İrdelenmesi" konulu Çalıştay Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi 01-03 Mart 2009 ANKARA 

F4.2. T. DİLCİ,  "III.Sosyal Bilimler Eğitimi Kongresi" Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürlüğü ve Çukurova Üniversitesi İşbirliği 18-20 Haziran 2007 ADANA 

F4.3. T. DİLCİ, "Etkili Öğretim,Ar-Ge Ve Topluma İzmet" Semineri Orta Doğu Teknik Üniversitesi 14-16 Eylül 2006 

F4.4. T.  DİLCİ, "Akademik Bilişim 2005" 2-4 ŞUBAT Gaziantep 

F4.5. T. DİLCİ, "Eğitim Bilimleri Bakış Açısıyla Eğitim Fakülteleri Ve Akreditasyonu" konulu çalıştay 1- 3 mart 2007 Ankara Üniversitesi 

F4.6. T. DİLCİ, " Bilgisayar Destekli Nitel Veri Analizi : NVivo Programı" Çalıştayı 27-28 OCAK 2007 ANKARA 

F4.7. T. DİLCİ, "18. Ulusal Eğitim Bilimleri Kurultayı 1-3 Ekim 2009 Ege Üniversitesi İZMİR 

F4.8. T. DİLCİ, T "Geçmişten Günümüze Öğretmen" konulu Panel Yöneticisi 24 Kasım 2010 SİVAS 

 

F5. KPSS HAZIRLIK

 

F5.1.  T. DİLCİ, (2009) “GELİŞİM Psikolojisi” Kamu Personeli Seçme Sınavına Hazırlık Geçit Yayınları Kayseri 

F5.2. T.  DİLCİ, (2009) “Program Geliştirme” Kamu Personeli Seçme Sınavına Hazırlık Geçit Yayınları Kayseri 

F5.3. T.  DİLCİ, (2009) “Rehberlik” Kamu Personeli Seçme Sınavına Hazırlık Geçit Yayınları Kayseri 

F5.4.  T. DİLCİ, (2009) “Sınıf Yönetimi” Kamu Personeli Seçme Sınavına Hazırlık Geçit Yayınları Kayseri 

F5.5. T.  DİLCİ, (2009) “Ölçme Ve Değerlendirme” Kamu Personeli Seçme Sınavına Hazırlık Geçit Yayınları Kayseri 

F5.6.  T. DİLCİ, Tuncay,(2009) “Öğretim İlke Ve Yöntemler” Kamu Personeli Seçme Sınavına Hazırlık Geçit Yayınları Kayseri 

F5.7. T. DİLCİ, Tuncay,(2009) “Öğrenme Psikolojisi” Kamu Personeli Seçme Sınavına Hazırlık Geçit Yayınları Kayseri 

F5.8. DİLCİ, Tuncay(2012) “21. Yüzyılda Öğretmen Olmak” konulu  Panel 24 Kasım Panel Cumhuriyet Üniversitesi Kültür merkezi SİVAS

 

F6. TELEVİZYON,  RADYO VE BASIN YAYIN

 

F6.1. T. DİLCİ,  “Sınav Kaygısı” Gaziantep Olay TV/ Kasım 2008 

F6.2. T. DİLCİ, “Çocukla İletişim” Birlik FM Radyo 2007/Kayseri 

F6.3. T. DİLCİ “Ergenle İletişim” Meltem Radyo 2007/ Kayseri 

F6.4. T. DİLCİ, “Aile İçi İletişim ve Eğitsel Sorunlar” Meltem Radyo 2007/ Kayseri 

F6.5. T. DİLCİ,  “ Eğitimde Çağdaş Gelişmeler” TV 58 Mart 2011/Sivas 

F6. 6. T.DİLCİ,  “ Eğitim Üzerine Sohbetler “ TV 58/ Ocak 2012 Sivas 

F6. 7. T.DİLCİ,  “Eğitimde Güncel Sorunlar Ve Karne “ SRT TV/ Ocak 2012 Sivas 

F6.8. T. DİLCİ,  “Eğitimde Aile Ve Çocuk İlişkisi” SRT TV/Ocak 2012 Sivas 

F6.9. T. DİLCİ,  “Tatil Nasıl Değerlendirilmeli?” TRT Ocak 2012/ Ankara 

F6.10. T.DİLCİ. "Tekerlemelerin Eğitimdeki yeri ve önemi" Muhtelif Basında yer aldı 2012 

F6.11. T.DİLCİ. "Öğretimde Yeni Yönelimler" konulu Öğretmenlere Seminer Gürün Kaymakamlığı 2012 SİVAS 

F6.12. T.DİLCİ. “Aileler çocuklarımıza dönük beklentilerimize dikkat edelim” TRT 2014

F6.13. T.DİLCİ. “Aile içi yaşamın çocuk resimlerindeki izi” TRT TÜRK 2014

F6.14. T.DİLCİ. “Çocuklarımızın Karakteri Üzerine” TRT 2014

F6.15. T.DİLCİ. “Çocuklarımız Ve Biz” “Sivas Aktüel” KANAL 58 2014

F6.16. T.DİLCİ. “Çocuklarda Kişilik Gelişimi” Sivas Aktüel” KANAL 58 2014

F6.17. T.DİLCİ. “Çocuklarımızın Gelişimi Ve Aile İçi Sorunlar Üzerine” ” KANAL 58 2014

F6.18. T.DİLCİ. “Çocuklarımızın karakteri Sorunlar Üzerine” ” TV1 2014

 

bottom of page