top of page

TÜRKİYEDE EĞİTİM BİLİMLERİ ALANINDA YÜRÜTÜLEN

LİSANSÜSTÜ EĞİTİME ULUSAL YETERLİLİKLER

ÇERÇEVESİNDE BAKIŞ

Özet: Ãœniversitelerin kendi içerisinde yapılanma ihtiyacı her geçen gün 

artmasına, ve iÅŸleyen geliÅŸmelere karşı ciddi çalışmaların yeterince olmadığı 

görülmektedir. Bu çalışmayla üniversitelerde yürütülmekte olan lisansüstü 

eÄŸitim yeterliliklerine uluslar arası yeterlilikler baÄŸlamında eÄŸitim bilimleri 

alanı örnekleminde dikkat çekmek amaçlanmıştır. Bu çalışmada öğretim 

üyelerinin görüşlerini almak amacıyla nicel karakterli 40 adet soru oluÅŸturularak 

farklı bölgelerdeki geliÅŸmiÅŸ 12 Ãœniversitenin ilgili enstitülerine ulaşılmıştır. 135 

kiÅŸilik öğretim üyesi araÅŸtırmaya katılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde; 

bağımsız deÄŸiÅŸkenlerle beraber verilen çoklu seçenekli soru formu 

deÄŸerlendirilmiÅŸtir. Bağımsız deÄŸiÅŸkenler için varyans analizi ve frekans 

deÄŸerleri üzerinden istatistik yorumlar yapılmıştır. AraÅŸtırmanın örneklemi, 

araÅŸtırmanın ana kütlesini temsilen Türkiye'de bulunan 7 CoÄŸrafi bölge 

içerisinden her bölgeden en az bir üniversite olması koÅŸulu saÄŸlanarak daha çok 

doktora eÄŸitimi yaptığı bilinen üniversiteleri kapsaması planlanmıştır. 

AraÅŸtırmanın Sonucu öğrencilerin önemli bir kısmı yetersiz bulunurken, 

öğrencilerin iletiÅŸim becerisine iliÅŸkin yetersizliÄŸi olduÄŸu öğretim üyelerinin bir 

kısmı tarafından dile getirilirken genel anlamda mesleki yetersizliÄŸin olduÄŸu 

vurgulanmıştır.

1.1. Araştırmanın Amacı

Bu araÅŸtırmanın genel amacı, üniversitelerin Sosyal Bilimler ve EÄŸitim 

Bilimleri Enstitülerinin, EÄŸitim Bilimleri alanında yapılan/yapılmakta olan 

lisansüstü eÄŸitim çalışmalarının, öğretim elemanları görüşlerine dayalı olarak 

deÄŸerlendirilmesidir.

PROBLEM DURUMU

Türkiye üniversitelerinde yürütülmekte olan lisansüstü eÄŸitimin, eÄŸitim 

bilimleri örnekleminde, uluslararası yeterlilikler çerçevesinde durumu nedir? 

Sorusu problem olarak ele alınmıştır.

Araştırmanın Önemi

Türkiye’de öğretim elemanı yetiÅŸtirme sürecinde öğretim üyesi adayı, 

alanıyla ilgili bir olayı, bir olguyu kavrama, düşünce yürütme, araÅŸtırmayı 

kurgulama ve çıkarsamalarda bulunma konusunda bir yaklaşım geliÅŸtirir. Bu 

yaklaşım, öğretim elemanının mesleki yaÅŸamı boyunca taşıyacağı mesleki 

kimliÄŸinin de omurgasını oluÅŸturur. Olay ve olguların çok yönlü 

deÄŸerlendirildiÄŸi, kendi toplumsal gerekçeleriyle uyumlu yaklaşımlar 

geliÅŸtirebildiÄŸi, farklı bakış açıları ve paradigmaların birlikte ele alındığı 

doktora programlarından öğretim üyesi adayının, bilimsel ve entelektüel 

birikimlerinin daha fazla geliÅŸebileceÄŸi beklenebilir (Tunç, 2007: 411). Ancak 

üniversiteler aynı zamanda sahip olduÄŸu kültürel ortam ve geleneksel yapılanma 

yanında yaÅŸanılan politik, ekonomik ve kültürel sorunlar nedeniyle çoÄŸu kez 

deÄŸiÅŸime etkili ÅŸekilde yanıt verememekte, toplumsal beklenti ve ihtiyaçları 

yeterince karşılayamamaktadır. Bu durum üniversiteler üzerinde bir baskı 

oluÅŸturmakta ve üniversiteleri deÄŸiÅŸim yönünde zorlamaktadır (Özmen, 2007: 

412). Ãœniversiteler; bu rolü yerine getirebileceÄŸi konuma ulaÅŸmak zorundadır. 

Gerek öğretim üyesi, gerekse öğrenci ve eÄŸitim programlarındaki, niteliÄŸi 

An Overvıew Of Postgraduate Studıes In Educatıonal Scıences In 

The Framework Of Natıonal Qualıfıcatıons

Abstract: Opposite to the university’s needs of constructing itself increases day 

by day and making progress, it has been seen that serious studies are not 

enough. In this study, it is aimed to draw attention to higher education efficacies 

 

in the context of courses at universities in educational sciences sample. For this 

study, to receive the lecturers’ opinions, 40 questions have been prepared. The 

12 university’s concerning institutes have been reached from different regions. 

135 lecturers attended to the research. When analyzing data, multiple choice 

questions form have been evaluated with independent variables. For 

independent variables statistical interpretations have been made through 

variance analysis and frequency values. The sample of the research consists of 

the universities that have a doctoral education and from any of 7 regions in 

Turkey. At the end of the study, it is seen that significiant amount of the 

students’ have been seen as insufficient and they have insufficient 

communication skills and they have professional inadequacy. 

 

 

ÖĞRETÄ°M ÃœYELERÄ° BAKIÅž AÇISIYLA LÄ°SANSÃœSTÃœ 

EĞİTİMİN YAŞAM ALANINA YANSIMALARI

(EÄŸitim Bilimleri Örneklemi)

Tuncay DÄ°LCÄ°

Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü, Sivas.

Mehmet GÃœROL

Fırat Ãœniversitesi EÄŸitim Fakültesi EÄŸitim Bilimleri Bölümü, Elazığ. 

İlk Kayıt Tarihi: 11.08.2011 Yayına Kabul Tarihi: 15.06.2012

Eylül 2012 Cilt:20 No:3 Kastamonu Eğitim Dergisi 1073-1090

September 2012 Vol:20 No:3 Kastamonu Education Journal

Özet : Ãœniversitelerin kendi içerisinde yapılanma ihtiyacı her geçen gün 

artmasına, ve iÅŸleyen geliÅŸmelere karşı ciddi çalışmaların yeterince olmadığı 

görülmektedir. Bu çalışmayla üniversitelerde yürütülmekte olan lisansüstü 

eÄŸitim yeterliliklerine uluslar arası yeterlilikler baÄŸlamında eÄŸitim bilimleri 

alanı örnekleminde dikkat çekmek amaçlanmıştır. Bu çalışmada öğretim 

üyelerinin görüşlerini almak amacıyla nicel karakterli 40 adet soru oluÅŸturularak 

farklı bölgelerdeki geliÅŸmiÅŸ 12 Ãœniversitenin ilgili enstitülerine ulaşılmıştır. 135 

kiÅŸilik öğretim üyesi araÅŸtırmaya katılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde; 

bağımsız deÄŸiÅŸkenlerle beraber verilen çoklu seçenekli soru formu 

deÄŸerlendirilmiÅŸtir. Bağımsız deÄŸiÅŸkenler için varyans analizi ve frekans 

deÄŸerleri üzerinden istatistik yorumlar yapılmıştır. AraÅŸtırmanın örneklemi, 

araÅŸtırmanın ana kütlesini temsilen Türkiye'de bulunan 7 CoÄŸrafi bölge 

içerisinden her bölgeden en az bir üniversite olması koÅŸulu saÄŸlanarak daha çok 

doktora eÄŸitimi yaptığı bilinen üniversiteleri kapsaması planlanmıştır. 

AraÅŸtırmanın Sonucu öğrencilerin önemli bir kısmı yetersiz bulunurken, 

öğrencilerin iletiÅŸim becerisine iliÅŸkin yetersizliÄŸi olduÄŸu öğretim üyelerinin bir 

kısmı tarafından dile getirilirken genel anlamda mesleki yetersizliÄŸin olduÄŸu 

vurgulanmıştır

1.1. Araştırmanın Amacı

Bu araÅŸtırmanın genel amacı, üniversitelerin Sosyal Bilimler ve EÄŸitim 

Bilimleri Enstitülerinin, EÄŸitim Bilimleri alanında yapılan/yapılmakta olan 

lisansüstü eÄŸitim çalışmalarının, öğretim elemanları görüşlerine dayalı olarak 

deÄŸerlendirilmesidir.

PROBLEM DURUMU

Türkiye üniversitelerinde yürütülmekte olan lisansüstü eÄŸitimin, eÄŸitim 

bilimleri örnekleminde, uluslararası yeterlilikler çerçevesinde durumu nedir? 

Sorusu problem olarak ele alınmıştır.

Araştırmanın Önemi

Türkiye’de öğretim elemanı yetiÅŸtirme sürecinde öğretim üyesi adayı, 

alanıyla ilgili bir olayı, bir olguyu kavrama, düşünce yürütme, araÅŸtırmayı 

kurgulama ve çıkarsamalarda bulunma konusunda bir yaklaşım geliÅŸtirir. Bu 

yaklaşım, öğretim elemanının mesleki yaÅŸamı boyunca taşıyacağı mesleki 

kimliÄŸinin de omurgasını oluÅŸturur. Olay ve olguların çok yönlü 

deÄŸerlendirildiÄŸi, kendi toplumsal gerekçeleriyle uyumlu yaklaşımlar 

geliÅŸtirebildiÄŸi, farklı bakış açıları ve paradigmaların birlikte ele alındığı 

doktora programlarından öğretim üyesi adayının, bilimsel ve entelektüel 

birikimlerinin daha fazla geliÅŸebileceÄŸi beklenebilir (Tunç, 2007: 411). Ancak 

üniversiteler aynı zamanda sahip olduÄŸu kültürel ortam ve geleneksel yapılanma 

yanında yaÅŸanılan politik, ekonomik ve kültürel sorunlar nedeniyle çoÄŸu kez 

deÄŸiÅŸime etkili ÅŸekilde yanıt verememekte, toplumsal beklenti ve ihtiyaçları 

yeterince karşılayamamaktadır. Bu durum üniversiteler üzerinde bir baskı 

oluÅŸturmakta ve üniversiteleri deÄŸiÅŸim yönünde zorlamaktadır (Özmen, 2007: 

412). Ãœniversiteler; bu rolü yerine getirebileceÄŸi konuma ulaÅŸmak zorundadır. 

Gerek öğretim üyesi, gerekse öğrenci ve eğitim programlarındaki, niteliği Türkiye’de Eğitim Bilimleri Alanında Yürütülen Lisansüstü Eğitime Ulusal Yeterlilikler… -95-

artırma, üniversite/fakülte/bölüm sayısının artırılmasından çok daha önemlidir 

(Aslan, 2007: 250).

Bu çalışmayla üniversitelerimizin; genelde mevcut lisansüstü eÄŸitim 

faaliyetlerine dönük yaÅŸanan belli baÅŸlı problemlere ışık tutma; özelde ise 

eÄŸitim bilimleri alanında yapılan lisansüstü çalışmaların iÅŸleyiÅŸine iliÅŸkin 

yerinde tespit yaparak; lisansüstü geliÅŸmelere çaÄŸcıl perspektiften katkı 

saÄŸlamak adına önemlidir. 

An Overvıew Of Postgraduate Studıes In Educatıonal Scıences In  

The Framework Of Natıonal Qualıfıcatıons

Abstract: Opposite to the university’s needs of constructing itself increases day by day and making progress, it has been seen that serious studies are not 

enough. In this study, it is aimed to draw attention to higher education efficacies 

 

in the context of courses at universities in educational sciences sample. For this 

study, to receive the lecturers’ opinions, 40 questions have been prepared. The 

12 university’s concerning institutes have been reached from different regions. 

135 lecturers attended to the research. When analyzing data, multiple choice 

questions form have been evaluated with independent variables. For 

independent variables statistical interpretations have been made through 

variance analysis and frequency values. The sample of the research consists of 

the universities that have a doctoral education and from any of 7 regions in 

Turkey. At the end of the study, it is seen that significiant amount of the 

students’ have been seen as insufficient and they have insufficient 

communication skills and they have professional inadequacy. 

 

ALGILANAN ANNE TUTUMLARININ KIZ ÇOCUKLARININ KARÄ°YER BEKLENTÄ°SÄ°NE ETKÄ°SÄ° ÃœZERÄ°NE ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERÄ°NÄ°N Ä°NCELENMESÄ° 

Özet:Nitel araÅŸtırma biçiminde desenlenen bu çalışma ile algılanan anne tutumunun kız çocuklarının kariyer beklentisine etkisini incelemek amaçlanmıştır. AraÅŸtırmanın verileri, 2012-2013 eÄŸitim öğretim yılı bahar yarıyılında, Sivas Ä°li merkezinde bulunan Sivas Anadolu Lisesinde okuyan 15 kız öğrenciye ve Cumhuriyet Ãœniversitesinde öğrenim gören 15 1.sınıf öğrencisine yapılandırılmış yönteme göre hazırlanmış sorular uygulanmış ve daha sonrada söylev çözümlemesi tekniÄŸi kullanılarak içerik analizi yapılmıştır Elde edilen bulgulara göre; kız çocuklarının annelerinin kendilerine destek verme durumuna göre beklentileri artmakta veya azalmaktadır. Yine elde edilen bulgular, annelerin çocuklarından fazlasıyla olgun ve sorumlu davranışlar beklediklerini ortaya koymuÅŸtur. Çalışmada annelerin büyük bir kısmının çocukları ile ilgili karar verirken çocuklarının fikirlerini önemsedikleri ve annelerin çocuklarının kendileri ile ilgili karar almalarına izin verdikleri sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca annelerin büyük bir çoÄŸunluÄŸunun çocuklarına yeterince özgürlük tanıdıkları, çocuklarını akademik olarak destekledikleri ve çocukların da annelerinin kendilerini destekleyeceklerine inandıkları sonucuna varılmıştır. Algılanan anne tutumlarının kız çocuklarının kariyer beklentisine etkisi konusunda ulaşılabilir bir literatür bulunamamasından dolayı bu çalışmanın literatüre katkı yaparak konuyla ilgilenen annelere faydalı olacağı ve yeni çalışmalara yön vereceÄŸi düşünülmektedir. 

Abstract
With this study which is figured with qualitative research is aimed to analyze the impacts of perceived mother attitudes on career expectations of female children. In 2012- 2013 academic year spring term, questions which are prepared according to structured method, were asked to 15 female student studying in Sivas Anatolian High School, located in Sivas city centrum, and 15 students who are freshman, studying in Cumhuriyet Unıversıty, and then content analysis was made by using discourse analysis technique. According to acquired findings, female childrens’ expectations increase or decrease in regard to supporting of their mothers. Again acquired findings assert that mothers expect mature and responsible behaviours from their children. In this study, while making decision about their own children, mothers take into consideration children’s thoughts and they allow children to making decision about them. Moreover, reached conclusion that the great majority of mothers permit children freedom, support them academically and children believe that their mother will support them. Because of not being any accesible source about the impact of perceived mother attitudes on career expectations of female children, it is thougt that, this study will be useful for mothers who are interested in this theme and it will influence new studies. 

TEKERLEMELERÄ°N EĞİTÄ°M-ÖĞRETÄ°M SÃœRECÄ°NDE 

KULLANIMINA YÖNELÄ°K Ä°LKÖĞRETÄ°M ÖĞRENCÄ°LERÄ°NÄ°N 

GÖRÜŞLERİ SİVAS İLİ ÖRNEĞİ

Özet: Söz varlığımızın önemli araçlarından olan tekerlemeler eÄŸitimsel 

hayattan giderek soyutlanmaktadır. Toplumsal genetiÄŸimizle örtüşen 

ÅŸiirsel anlatı formunda sunulan, duyuÅŸsal öğrenmelerimize anlam veren 

tekerlemelerin; sözellik adına bireysel dil becerilerinin yanı sıra, melodik 

ve ritmik geliÅŸimleri olumlu yönde etkileyeceÄŸi aÅŸikârdır. Ä°ÅŸte bu 

çalışmayla eÄŸitim kurumlarımızda uygulanmakta olan resmi eÄŸitim 

programlarının dışında kalan, ancak geçmiÅŸten günümüze Türk kültür 

coÄŸrafyası içerisinde önemli bir yere sahip olan tekerlemelerin eÄŸitimsel 

uygulamalara yansıyan yönünün öğrencilerin görüşlerine dayalı olarak 

betimlenmesi amaçlanmıştır. Bu araÅŸtırmayla, ilköğretim öğrencilerinin 

öğrenim hayatında karşılaÅŸtıkları tekerlemelere iliÅŸkin görüşlerinin ne 

olduÄŸu tespit edilmeye çalışılmıştır. AraÅŸtırma yöntemi olarak betimsel 

nitelikli tarama modelinde bir araÅŸtırma olup, 2011-2012 eÄŸitim öğretim 

yılında Sivas ili evrenininden random yöntemiyle belirlenmiÅŸ üç 

ilköğretim Okulu’na devam eden 216 yedinci sınıf öğrencisi 

araÅŸtırmanın örneklemini oluÅŸturmuÅŸtur. Öğrencilerin görüşlerini 

belirlemek üzere araÅŸtırmacı tarafından geliÅŸtirilen 20 maddelik anket 

veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. AraÅŸtırma sonucunda ÅŸu 

sonuçlara ulaşılmıştır: Öğrencilerin çoğunluğu tekerlemelerin eğitim-

öğretim sürecinde kullanımına yönelik olumlu görüş bildirmiÅŸlerdir. Kız 

öğrencilerin erkek öğrencilere göre tekerlemelerin Türkçe dil becerisine 

etkisine iliÅŸkin daha olumlu görüş bildirdikleri saptanmıştır. Ayrıca 

anne ve baba eÄŸitim düzeyi ile öğrencilerin görüşleri arasında pozitif 

korelasyon olduÄŸu saptanmıştır. DiÄŸer taraftan günlük hayatta 

tekerlemelerin kullanımına iliÅŸkin aile içerisinde yeterli eÄŸilimin 

olmadığı ve giderek unutulmaya yüz tutuÄŸu bilinmektedir. AraÅŸtırma 

bulgularına dayanarak, tekerleme kültürünün eÄŸitimsel ortama 

kazandırılması ile ilgili projeler yapılması, eÄŸitim programındaki ders 

içeriklerinin tekerlemelerle iliÅŸkilendirilerek iÅŸlenmesi gibi öneriler 

sıralanmıştır.

THE VIEWS OF PRIMARY SCHOOL STUDENTS ON THE 

USAGE OF NURSERY RHYMES IN EDUCATIONAL PERIOD: 

SAMPLE of SIVAS

ABSTRACT

Nursery rhymes that are one of the most important instruments 

in vocabulary are getting abstracted from the educational process day 

by day. It is explicit that nursery rhymes presented in the poetic 

narrative form jibing with our society and make sense of our affective 

learning influence positively melodic and rhythmic progress in addition 

to individual language skills on the behalf of linguistic. The study aims 

to find out the views of the primary school students on the nursery 

rhymes that are faced in their educational period. The study is based on 

the descriptive survey method and the sample consists of 216 seventh 

grade students selected randomly from three primary schools in 2010-

2011 educational periods in Sivas. The instrument to collect the data is 

a 20 question survey that is developed by the researcher. At the end of 

the research, it is found out that most of the students have positive 

views towards the usage of nursery rhymes in educational period. It is 

determined that girls have more positive views towards the effects of 

nursery rhymes in Turkish language skills than boys. Also, it is 

determined that there is a positive correlation between parents’ 

education and the views of the students. Depending on the research 

findings, some suggestions to bring into prominence of the nursery 

rhymes in educational area are made. 

GiriÅŸ

Toplum ve çocuÄŸun kiÅŸiliÄŸinin temel yapı taÅŸlarının en önemlilerinden birinin kültür 

olduÄŸunu biliyoruz. Günümüzde kültürel geçmiÅŸin ve birikimin yeni kuÅŸaklara aktarılmasına hayal 

gözüyle bakılabilmektedir. Kültürünü git gide unutmakta olan çocuk, yabancılaÅŸmakta olduÄŸu 

kültürüne yeni kılıf ve alıntılarla Ä¢ekil vermektedir. Dolayısıyla çocuk kendi kültürünü bilmez ya da 

yorumlayamaz ise karşılaÅŸtığı farklı kültürlerin oyuncağı olabilmektedir. Bu nedenle çatışma ve 

yok oluÅŸlar yaÅŸanabilmektedir.

Kültürleme, “eÄŸitimin her boyutuyla iÅŸe koÅŸularak, bireylerin yaÅŸam deneyimlerini, yeni 

nesle aktarmak için toplumun çoÄŸunluÄŸu tarafından kabul edilen insana özgü yaÅŸam deneyimlerinin 

paylaşılmasıdır. Bu süreç her ne kadar formallenmiÅŸ eÄŸitim aracılığı ile olsa da informal ÅŸekillerde 

de sürmektedir. Örgün eÄŸitim kurumlarında çeÅŸitli dersler aracılığıyla, belirlenen amaçlara 

ulaşılmaya çalışılmaktadır. EÄŸitimin iÅŸlevlerinden biri kültür aktarımını saÄŸlamasıdır. Kavcar‟a 

göre eÄŸitimin iÅŸlevi topluma saÄŸlıklı bir biçimde uyum saÄŸlayabilmeleri için insanları etkilemektir. 

Bu etkileme, geçmiÅŸteki sosyal ve ulusal deÄŸerleri tanıtıp benimsetme, bugünün gerçeklerini 

gösterme ve geleceÄŸe dönük deÄŸerler, hünerler kazandırma yoluyla olur. ÇaÄŸdaÅŸ eÄŸitimin amacı, 

dünü koruyarak yarını güven altına almaktır. Kısacası eÄŸitimden beklenen üç esas, dünü tanıtma, 

bugünü kavratma ve yarına hazırlamadır (Küçükbasmacı-Öztürk 2011: 672).

TEKERLEMELERÄ°N EĞİTÄ°M-ÖĞRETÄ°M SÃœRECÄ°NDE 

KULLANIMINA YÖNELÄ°K Ä°LKÖĞRETÄ°M ÖĞRENCÄ°LERÄ°NÄ°N 

GÖRÜŞLERİ SİVAS İLİ ÖRNEĞİ

Özet: Nitel araÅŸtırma biçiminde desenlenen bu çalışma ile ilkokul 

öğretmenlerinin öğrencilerde görülen sosyal problemlerin akademik 

baÅŸarıya etkisine iliÅŸkin görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. 

AraÅŸtırmanın verileri, 2012-2013 eÄŸitim öğretim yılı bahar yarıyılında, 

Sivas ili SuÅŸehri ilçe sınırları içerisinde yer alan farklı eÄŸitim 

kurumlarında çalışmakta olan 25 öğretmenle yapılan yarı 

yapılandırılmış görüşmelerden elde edilmiÅŸ, elde edilen veriler betimsel 

ve içerik analiz yöntemleriyle irdelenmiÅŸtir. Elde edilen bulgulara göre 

öğretmenler sosyallik kavramını iletiÅŸim ve arkadaÅŸlık iliÅŸkileri ile ifade 

etmiÅŸtir. Sosyal problem yaÅŸayan öğrencilerin akademik baÅŸarısının 

daha düşük olduÄŸunu belirten öğretmenler, bu öğrencilerin derslere 

ilgilerinin düşük seviyede olduÄŸunu ve motivasyon sorunu yaÅŸadıklarını 

belirtmiÅŸleridir. Ailenin, sosyal beceri geliÅŸiminin önemli bir parçası 

olduÄŸunu vurgulamış ve bu konuda ailelerin bilinçlendirilmesi 

gerektiÄŸini ifade etmiÅŸlerdir. Ayrıca sosyal problemlerin kız öğrencilerde 

daha çok görüldüğünü belirtmiÅŸlerdir. Sosyal becerileri geliÅŸtirmek için 

öğrencilere sosyal paylaşımlarda bulunabilecekleri ortamlar yaratılması, 

öğrencilerin kendilerini ifade etmelerine olanak saÄŸlanması gerektiÄŸini 

vurgulamışlardır. GeleceÄŸin saÄŸlıklı toplumunu oluÅŸturacak çocukların, 

sosyal beceriler ve olumlu karakter özellikleri kazanmaları 

gerekmektedir. Ä°lkokul dönemi çocukların bu özellikleri kazanmaya en 

açık olduÄŸu dönemdir. Bu dönemde öğretmenler çocukların model 

aldıkları en önemli figür haline gelirler. Bu nedenle öğrencilerde sosyal 

becerilerin geliÅŸtirilmesi, pekiÅŸtirilmesi ve bu becerilerin deÄŸiÅŸik 

ortamlarda uygulanmasının gerektiÄŸinin vurgulandığı bu çalışmada 

öğrencilerde sosyal becerilerin geliÅŸtirilmesi konusunda öğretmenlere 

bazı tavsiyelerde de bulunulmuştur

THE INVESTIGATION OF THE TEACHERS’ VIEWS ABOUT 

THE EFFECT OF SOCIAL PROBLEMS IN CHILDREN ON 

ACADEMIC SUCCESS

ABSTRACT

The purpose of this study, which was designed in format of 

qualitative research, is to determine the impact of social problems in 

students to academic success on primary school teachers’ views. The 

data of the research were obtained by semi- structured interviews with 

25 teachers who work in different educational institutions in SuÅŸehri in 

Sivas in the term of Spring semester of 2012-2013 academic year and 

the data were discussed by descriptive and content analysis methods.

According to the findings, teachers referred the concept of 

sociability with communication and friendship concepts. The teachers 

expressed that the academic success of the students, who had social 

problems, were low and these students had very little interest in 

lessons. Furthermore the teachers stated that these students had 

motivation problems. The teachers emphasized that family had a very 

important role in the development of social skills of the students and 

the families should be informed about these issues. Morever, the 

teachers stated that social problems were seen more in female students. 

The teachers emphasized that some environment, in which the students 

could have social interaction with others, should be created to develop 

the social skills of the students and also the students should be 

provided to express themselves. The children, who will compose the 

healthy society of the future, need to acquire social skills and positive 

character traits. Primary school is the most suitable period when the 

students gain these features. In this period the teachers become the 

most important figüre for the students who see them as the model. 

Therefore, in this study which emphasizes the development and 

reinforcement of the social skills of the students and the necessity to 

apply these skills in different environment, there are also some advice 

to teachers on the development of students' social skills.

1.GÄ°RÄ°Åž

 Ä°nsan yaradılışı gereÄŸi sosyal bir varlıktır. YaÅŸadığı toplumun bir parçası olmakla beraber, 

bir takım sosyal rolleri olan, yaÅŸadığı toplumla etkileÅŸimde bulunan toplumsal bir varlıktır. 

Dolayısıyla bireylerin geliÅŸim sürecine bakıldığında biliÅŸsel, duyuÅŸsal, fiziksel geliÅŸiminin yanında 

sosyal geliÅŸimi de önemlidir. Sosyal geliÅŸim, toplumsal beklentilere uygunluk gösteren kazanılmış 

davranış yeteneÄŸi olarak tanımlanabilir. ÇocuÄŸun sosyalleÅŸmesi kalıtımdan çok, çevrenin etkisine 

yani öğrenmeye dayanır. ÇocuÄŸun çevresindeki kiÅŸilerle sürekli etkileÅŸim içinde olması, onun 

sosyalleÅŸmesini saÄŸlar. (MEB, 2011)

SosyalleÅŸme, bireyin, içinde yaÅŸadığı toplumun normlarını, deÄŸerlerini, kendisinden 

beklenen rolleri, tutumları ve davranış yapılarını, toplumsal etkileÅŸim için gerekli becerileri, benlik 

ve kimlik duygusunu kazanma, içinde yaÅŸadığı kültürü içselleÅŸtirme sürecidir 

 

 SosyalleÅŸme, kiÅŸiye toplum 

normlarına uyum saÄŸlama ve ötekiyle yaÅŸama bilincini aşılar. SosyalleÅŸmeyle birlikte fert, 

toplumun deÄŸer yargılarını, kültürünü ve o toplum içerisindeki rolünü öğrenir 

SosyalleÅŸme, “bir ferdin herhangi bir grup 

faaliyetine katılmasında kendisinden beklenen rol ile ilgili normlardan haberdar olmasıdır. Ä°nsan 

davranışı sosyal çevrenin yönlendiriciliÄŸi ile meydana gelir ve çevre tarafından öğretilir’’ 

6-12 YAÅž ÇOCUKLUK DÖNEMÄ° DEÄžER EĞİTÄ°MÄ°NE Ä°LÄ°ÅžKÄ°N 

SINIF ÖĞRETMENLERİNİN GÖRÜŞLERİ

Özet: DeÄŸerler, insanın hayatını etkileyen ve önem verilen düşüncelerdir. 

Sosyal bilimlerin önemli uÄŸraÅŸ alanlarından biri olan deÄŸer kavramı felsefenin 

aksiyoloji alt alanı kapsamında ele alındığı bilinmektedir. Bu baÄŸlamda insanın 

yaÅŸam formu olarak bilinen deÄŸer erken çocukluk yıllarından itibaren 

yaÅŸantımızın önemli bir parçasını oluÅŸturmaya baÅŸlar. Ä°ÅŸte bu noktada 

deÄŸerlerin ergenlik öncesinden baÅŸlayarak çocuklara nasıl aktarıldığı önem 

taşımaktadır. Ä°nsanların yaÅŸam evrelerinde ÅŸekillenen ve içerisinde bulunduÄŸu 

kültür ya da çevre portalında biçimlenen deÄŸerler, bir kimlik öğesi olarak farklı 

dönemlerde farklı davranış biçimlerinde yaÅŸama yansımıştır. Ä°ÅŸte bu 

dönemlerin önemli evresi olan 6-12 yaÅŸ dönemi eÄŸitim sisteminin baÅŸlangıç 

yıllarında çocuÄŸun karşısına çıkar. Bu çalışmayla 6-12 yaÅŸ dönemi deÄŸer 

eÄŸitimine iliÅŸkin sınıf öğretmenlerinin düşüncelerini ve yaklaşımlarını tespit 

etmek amacı güdülmüştür. Yarı yapılandırılmış sorulardan oluÅŸan nitel 

araÅŸtırma tekniÄŸi kullanılmıştır. Betimsel karakterli sorulara verilen yazılı 

görüşler tema analizi yapılarak sınıflandırılmıştır. AraÅŸtırma bulgularına göre, 

öğretmenlerin; evrensel deÄŸerleri tanımlarken en çok sevgi, saygı, hoÅŸgörü, 

adalet ve barış kavramlarını deÄŸer simgesi olarak kullandıkları, tanımladıkları 

evrensel deÄŸerlerle, derslerde kazandırmaya çalıştıkları deÄŸerler arasında bir 

paralellik olduÄŸu, deÄŸerler eÄŸitimi uygulamalarında, deÄŸer kazanımlarını 

belirlemek için daha çok gözlem yaptıkları sonuçlarına varılmıştır. Bu 

çerçevede sınıf öğretmenlerine öğrencilerde deÄŸer içselleÅŸmesi için yaÅŸam 

alanına taşınan kavramların uygulanmasına gereken önemin gösterilmesi, 

ailelerle eÅŸgüdüm saÄŸlanması, deÄŸer kazanımını hızlandırmak adına çoklu 

ortamları sunarak kazanımların kalıcılığının saÄŸlanması gibi öneriler 

sıralanmıştır. 

Abstract
Values are significant conceptions that affect human life. The notion of values as one of the issues social sciences deals with is known to be a part of axiology, a sub-branch of philosophy. In this regard, values known as an individual's life form begin to constitute a significant part of our life beginning from the early childhood years. At such a point, how these values are transferred to children beginning with the period before puberty is quite significant. Therefore, the present study aims to explore elementary school teachers' perspectives of values education during ages of 6-12. A qualitative research tool that is composed of semi-structured items was used in the study. Content analysis was carried out to analyze the written responses to open-ended items. The findings of the study indicated that the teachers used the concepts of love, respect, tolerance, justice and peace as value symbols when defining universal values; there was a parallelism between the universal values they defined and what they attempted to teach learners in the lessons, and they made more observations in practices of values education to determine value acquisition. In this regard, various recommendations are made such as paying attention to the application of the concepts that moved into the living space for value internalization, establishing coordination with parents and ensuring the retention of the acquired values by presenting multimedia environments to speed up value acquisition. 

Öğr. Gör. Dr. Onur KÖKSAL

Selçuk Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu

 

Yrd. Doç. Dr. Tuncay DİLCİ

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Programı ve Öğretimi

 

Prof. Dr. Mehmet GÃœROL

İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Programı ve Öğretimi

 

Öğrt. Ramazan BEYDİLLİ

Sivas Atatürk Orta Okulu

SINIF ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÃœSTBÄ°LÄ°ÅžSEL OKUMA STRATEJÄ°LERÄ° Ä°LE ÇOKLU ZEKA ALANLARI ARASINDAKÄ° Ä°LÄ°ÅžKÄ°NÄ°N Ä°NCELENMESÄ° 

 

Özet  : 

 

Bu araÅŸtırmanın amacı, sınıf öğretmenliÄŸi bölümünde öğrenim gören öğretmen adaylarının kullandıkları 

üstbiliÅŸsel okuma stratejileri ile baskın zeka alanları arasında bir iliÅŸki olup olmadığını araÅŸtırmaktır. 

Çalışma, iliÅŸkisel tarama modeline dayalı desenlenmiÅŸtir. AraÅŸtırmaya 2011–2012 eÄŸitim-öğretim yılında 

Cumhuriyet Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği’nde öğrenim gören 609 öğrenci katılmıştır.

 

AraÅŸtırmada, çalışma 

grubundaki öğrencilerin sahip oldukları baskın zeka alanının içsel zeka olduÄŸu ve üstbiliÅŸsel okuma 

stratejilerinin her iki boyutunu (analitik stratejiler ve pragmatik stratejiler) da sık sık kullandıkları sonucuna 

ulaşılmaktadır. ÃœstbiliÅŸsel okuma stratejileri ile çoklu zeka alanları arasındaki iliÅŸki incelendiÄŸinde, analitik 

okuma stratejileri ile zeka alanları arasında anlamlı düzeyde bir iliÅŸkiye ulaşılmazken, pragmatik okuma 

stratejileri ile mantıksal zeka alanı arasında bir iliÅŸkiye ulaşılmaktadır. Çalışma sonucunda, eÄŸitim 

sistemimizde çoklu bir zeka anlayışının ve analitik stratejilerin kazandırıldığı bir yaklaşımın benimsenmesinin 

gerekli olduğu vurgulanmaktadır

Abstract : 

 

The aim of this study is to investigate the relationship between the metacognitive reading strategies that are used by primary school teacher candidates and their intelligence fields. This study is based on the survey 

model. The study sample consists of the 609 students at the Department of Primary School Teaching of 

Cumhuriyet University in 2011-2012 educational period. In the study, it was concluded that the intrapersonal 

intelligence was the dominant intelligence field of the study group, and the students frequently used 

metacognitive reading strategies.

 

In terms of relation between metacognitive reading strategies and the 

multiple intelligences, no significant relation between analytic reading strategies and the multiple intelligences 

was reached and the relation between pragmatic reading strategies and mathematical intelligence was 

determined. At the end of the study, it is emhasized that the understanding of pluralistic intelligence and 

analytical strategies sholud be adopted as an approach in our educational system.

The Correlation between Multiple Intelligences and Metacognitive Reading Strategies of Primary School 

 

Teacher Candidates 

 

Tuncay DÄ°LCÄ° Cumhuriyet University, Faculty of Education 

 

TuÄŸba BABACAN 

 

Ministry of National Education

bottom of page